Baroni'den iyi kendisinden kötü
Haberin Devamı ›
Son dönemin en bütün Fenerbahçesi’ni izledik maçın başında. Alex’in de sahada olduğu bir 4-3-3 yorumu vardı Fenerbahçe’de. İsteyen 4-3-1-2 de diyebilir. Selçuk savunmanın önünde Topuz sağ, Topal solda...
Yani takımı bir vücut olarak alırsak gayet iyi duruyorlardı. Hasan Ali - Topal - Sow uzaklığı yerindeydi misal. Maçın son 15 dakikası dışında zaman zaman duraklasalar da bu yapıyı korudular. Bu ciddi bir gelişme.
Sorun kan dolaşımında yani oyun akışkanlığında görüldü. Herkesin çabası tam olsa da orta sahayı oluşturan oyuncuların pas zamanlama, hız ve tercihlerinde otomatik olamayışları dolaşımda sorun çıkardı. Bunda sert zeminin de etkisi büyük kuşkusuz. Pas kalitesi, top kontrolü bu tip bir zeminde pas oyunu oynamak isteyen takımı zorlar. Muhtemelen Sivasspor’un bilinçli bir tercihiydi bu ve işe de yaradı.
Hasan Ali ve Gökhan’ın şu ana kadarki en ‘orta saha’ oyunları olduğunu söylemek lazım. Topal çoğu zaman bir sol açık gibiydi vs. İyi durdular ama topu buna uygun bir hızla çeviremediler.
Alex, sırasıyla yerini alan Baroni ve Krasiç’ten iyi fakat kendisinden kötüydü. Normal şartlarda gol yapabileceği 2 vuruşta çok şaşırtıcı derecede sıradandı. Asist yapabileceği poziyonlarda ise tutuktu. Duygusallığından mı, yerinin sağlam olmayışından doğan endişeden mi? Bilinmez. Ancak kendi standardının aldındaydı.
Ancak o haliyle bile oyundan çıkınca ve tabii Grosicki oyuna girince Sivas’ın fazlasıyla rahatladığını söylemek lazım. Her halükarda korkutucu Alex. Rakip teknik direktörü de, tüm savunmayı da varlığıyla bile tedirgin ediyor. Bütün bu tablo, kısmi ilerleme ve var olan eksiklikler sonucunda söylenebilecek şey aynı. Alexli, Alexsiz, Fenerbahçe’nin orta sahasını tamir etmesi gerekiyor.
Topuz - Topal - Selçuk hep birlikte olunca kan dolaşımında sorun oluyor. Ne kadar iyi niyetle uğraşsalar da.










