Avcı'nın yolu
Antrenmandan sonra çekiyorlar kenara “Arkaya geçeçeceksin. Sen bizim ritmimize uyacaksın ”diyorlar bu genç oyuncuya. O genç oyuncu Rıza Çalımbay. Geçiyor arkaya. Diğerlerinin ritmine uyuyor. Uyum sağlıyor. Kaptanın söylediğini yapıyor.
O da sonradan kaptan oluyor. Belki o da diğer gençlere aynı şeyi yapıyor kimbilir...
Yanlış anlaşılmasın. Bu normal olan. Bireysel olarak onları eleştirmek saçmalık olur.
Üstlelik bu takım, o dönemin diğer büyüklerine örnek olarak gösterilen Beşiktaş... Türkiye’nin bir dönemine damgasını vurmuş Kolej Takımı Beşiktaş...
Lig tarihinin en parlak takımlarından biri böyle kuruluyor işte. Aykut Kocaman’ın daha sonra “Beşiktaş-Fenerbahçe maçları bizim zamanımızda 3 ihtimalli maçlardı: 3-0, 4-0 ya da 5-0 onlar kazanırdı” dediği dönem...
Bener Onar, İlhan Mansız’la konuşmuş. İlhan Türkiye’ye geldiği ilk dönemi şöyle anlatıyor:
“Almanya’dan gelen biri olarak Kuşadası’nda ve Samsun’da oynamanın kolay olduğunu söyleyemem. ‘Pis Almancı’ydık nihayetinde... Antrenmanda birine sert girsen akşam hemen odana gelirler ‘Lan Almancılar akıllı olun’ diye. Şimdi işler daha düzeldi.”
İlhan iyi niyetli ama bizim için öyle olmak çok kolay değil. Belki onun dediği gibi şimdi işler biraz düzeldi. Çünkü ligde forma giyenlerin yarısı Almancı artık. Yoksa oyuncuya, harcanan enerjiye saygıda bir düzelme olduğundan değil.
Abdullah Avcı’dan böyle bir kültürü bugünden yarına düzeltmesini istiyoruz işte.
O kültürü daha iyi anlamak için daha önce de yazdığım bir anektodu tekrarlayayım. Bu ülkenin en profesyonel atletlerinden biri Hakan Şükür, İsviçre’de Dr. Bühllman’a kontrole gider... Bühllmann tetkiklerini yapar. Ve şöyle der: “Siz Türk sporcuları sadece gördüğünüz adaleyi çalıştırıyorsunuz. Halbuki vücudu sadece bunlar taşımıyor.”
Haberin Devamı ›
Ükenin tartışmasız kendisine en iyi bakan mükemmel seviyedeki atleti Hakan’ın bile vücudunun arka tarafındaki adaleler bu seviye için en ideal durumda değildir. Hakan çalışmadığından değil. Bunun yeterli ve doğru olmamasından, alt yapıdan itibaren önemsenmemesinden.
Bahsettiğim ülke tarhinin en önemli takım ve sporcularının yaşadıkları. Sıradan sporcuların değil...
Şimdi Avcı’dan bütün bunları bir kalemde düzeltmesini istiyoruz. Şimdiden söyleyeyim biz kafayı değiştirmedikçe hüsran kaçınılmazdır.
Ona kıymayın...
Haberin Devamı ›
Dünyanın her yerinde mi?
Hiddink “Türk futbolcusunun aerobik kapasitesi rakiplerinin gerisinde” diyor. Yani bir depar sonrası nabzın normale dönüş süresi Hollandalı’nın, Koreli’nin gerisinde. Hem de çok...
Ama biz dünyanın her yerinde aynı idman yapılıyor diye geçiştiriyoruz bunu. Hiddink yalan söylüyorsa, Terim neden ABD’den fizyoterapist getirtiyor? Nasıl Stefano bu ülkede herkesin aradığı adam oluyor? Nasıl oluyor da Koch yıllardır bu ülkede para kazanıyor?
Nasıl oluyor da Arda İspanya’ya gittiği sene 7 kilo veriyor?
Allah aşkına nasıl oluyor?
Burak Yılmaz
Dünya çapında olmasına sadece 2 adım kaldı. Kafa vuruşlarını düzeltecek. Havada dağılmayacak. Bütün vücuduyla topa vuracak. Böylece o kadar iyi yükselmesinin karşılığını alacak.
Ve ofsayt meselesini halledecek. Türkiye’de sürekli ona yapışık birileri olduğundan ofsayta pek düşmüyor. Ama Avrupa’da alan oyununda durum aynı değil. Sadece içeride oynadığı CSKA maçında Şampiyonlar Ligi’nin en fazla ofsayta düşen 2. oyuncusu oldu. Alan kontrolünü hallettiği anda hak ettiği noktaya gelecek.
Haberin Devamı ›
www
Açık söyleyeyim hakkımda yazılan bazı şeyleri gördüğümde kanım donuyor. Düpedüz yalan ve iftira olanlar var. Son derece haksız olanlar var. Ama itiraf edeyim, en kötüsü de, son derece zekice yazılmış yergiler var. En moral bozucu olan da bunlar zaten... İnsanın hakkında böyle ağır şeyler okuması kolay değil. Hatta çok zor... Bir de kutsal bildikleriniz üzerine yazılanlar var. Hakikaten çok can sıkıcı... Dedim ya kanım donuyor ve artık mümkün olduğunca uzak duruyorum. (Bu yüzden Facebook’ta ben olduğunu iddia edenlere inanmayın. Çünkü ben orada yokum. Twitter’da da faal bir accountum yok.)
Ama beni daha çok sıkan ve asıl kanımı donduran bu platformların kapatılmasını isteyenler...
Bugün, bu zamanda bunu istemek, iyi niyetli olamaz. Suç, iftira, hakaret, fikir haklarına tecavüz vs. evrensel olarak suç kabul edilen bir şeyleri yapan varsa onu işleyenin cezalandırılmasını anlarım. Ama topyekün kapatmak... Bugün bu zamanda, insaf...
Mehmet Demirkol










