Alkışlarla
Haberin Devamı ›
‘Sahalarımızda alışık olmadığımız görüntüler’ listesine en tepelerden girecek bu resim Hamza Hoca’nın kişiliğiyle vücut buldu kuşkusuz. Daha önce Sakarya’da rahmetli Nejat Biyediç’in takımının Bursa’yı alkışlayarak Süper Lig’e uğurlamasını hatırlıyorum. Başka bir örnek var mı bilmiyorum ama insanın yüzünde bir tebessüm yarattığı gerçek. Bu umarım milli takıma giden Hamza Hoca’ya olumlu bir etki eder. Bize onlara teşekkür etmek düşer. Bizi mahcup ettiler.
Ama bununla bırakmadılar. Fenerbahçe daha önce şampiyonluğu kutladığı maçlarda Konya ve Malatya’ya yenilmiş, kalesinde bol gol görmüştü. Bu gelenek dün de bozulmadı. Topal, Gökhan ve Kuyt’ın 11’de olmayışı Fenerbahçe’nin riskli oyununun emniyet sübaplarının olmaması anlamına geliyordu. Topuz’un alanını özellikle Güray’la harika kullandılar. O koridordan her geldiklerinde pozisyon buldular. İnip yerden ortaladıkları her pozisyonda gole çok yaklaştılar. 2 gol buldular fazlası da mümkündü. Burada Fenerbahçe’nin, tıpkı Ziraat Türkiye Kupası maçında Fethiye’nin zaferine yol açan bir stoper zaafına yakalandığını söylemek lazım. İkinci yarıda Topal ve Gökhan oyuna girdikten sonra oyun dengelendi. Topal’ın tüm sezon denediği uzak bir sol şutla bulduğu gol ise şahaneydi. Ancak oyun geniş alanda oynanmaya başlanınca Bruno ve Niasse’ın Fenerbahçe savunmasını zorlaması son derece normaldi. Oyun dengede olmasına rağmen Akhisar’ın Fenerbahçe’den daha fazla şans yakaladığını söylemek yanlış olmaz. Ersun Yanal’ın bu oyunu istediği seviyede oynayabilmesi için dripling yapabilen iki yönlü orta sahalara ihtiyacı var. Önümüzdeki sene yine Avrupa yok. Ama aslında yapılması gereken Avrupa’ya hazırlanmak olmalı.










