MENÜ

Taraftar ne yapsın!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Futbolun garip olduğu kadar, hesap işi olduğunu diğer önemli karşılaşmalarda da izledik. Son grup karşılaşmalarına gelirken, bazı takımların yedeklerle sahaya çıkacağını normal karşılayabiliriz. Ama lütfen futbolseverlere güzel futbol izlettirin. Önceki gün bir Arjantin-Hollanda maçı izledik ki, futbola ihanetti doğrusu. İki ülkenin futbol tarihine ihanetti! Anlatmaya çalıştığım, galiba böylesine büyük turnuvalarda pozitif futboldan daha çok, sonucun önemli olduğu bir devire giriyoruz. Bunun en iyi örneğini Yunanistan 2004’te kanıtlarken, Samba beklenen Brezilya’nın da oynadığı maçlarda izleyicileri büyülediği söylenemez. Zaten teknik adamlar da başarıya giden yolu bu şekilde tanımlıyor, futbolun gün geçtikçe bir sonuç oyunu olduğunu belirtiyor (Tıpkı Parreira’nın dediği gibi; Kazanmak şovdur!). Neyse, iyi ki bazı gruplarda da ince hesap dönemi gerçekleşiyor ve mesela İtalya’nın başı çektiği grupta, 4 takımın da son maçlarına çıkmadan önce ikinci tur şansı devam ediyor... İnanın iyi futbol izlemek için umutlanmıştık, İtalya-Çek Cumhuriyeti maçı öncesi. İki takım maça zaten hızlı başladı. Çeklerin emektarı (Hala gençlere taş çıkartıyor) Nedved, rakibi en iyi tanıyan bir olarak Juventus’tan takım arkadaşı Buffon’u uzaktan 2 kez avlamaya çalıştı. Bu füzelerin dışında, Koller ve Lokvenc’siz bu takımı ben çaresiz gördüm ilk yarı boyunca. Rosicky, sağlam İtalyan defansının arasında boğuluyorken, yeni sakatlıktan kurtulan Baros ise çırpındı durdu. Nesta’nın yerine oyuna giren Materazzi’nin ve Inzaghi’nin golü dışında kayda değer bir aksiyonun olmaması ise futbolseverlerin keyfini yine kaçırdı. İlk yarının uzatmalarında Polak’ın ikinci sarı kart görerek oyundan atılması, sanki bu grubun şifresini çözer gibiydi. Çünkü, Appiahlı Gana, kaptanın penaltı vuruşu sayesinde ABD önünde maçı 2-1galip kapadı. Yalnız bu skora aldanan Ganali futbolseverleri hemen uyandıralım. Gana, grubu İtalya’nın ardından ikinci bitirdi ve Brezilya ile karşılaşacak. Kadere bakın! Neyse biz maçımıza dönelim. Tabii ki Çekler’in işi artık bir hayli zordu. Rakip, tıpkı ABD karşısında 1 adam fazlayla mücadele edercesine yine geri dörtlüyü bozmuyordu. Abartmıyorum, kornerlerde bile bu dörtlü Lippi’ye bakıp “Kızma, biz bir yere gitmiyoruz” dercesine ileri adım atmıyordu. Catenaccio tamam da rakip Almanya, Arjantin veya Brezilya değil ki. Biraz da bizi düşünsenize!

YORUM YAZ