Arama

Popüler aramalar

Özgener, Gorbon, Şen-Ulusoy ve Sinek 2'li....

Abone OlGoogle News

Cuma günü Türkiye Saati İle 14.00’te, UEFA yetkilileri 2016’ya ev sahipliği yapacak ülkeyi açıklayacak. Yani 2 gün sonra belki de Türk Futbolu’nun kaderinin değişeceği bir karar ortaya çıkacak. Şahsen, hâlâ bu kararın ülkemiz lehine çıkacağı konusunda arzum ve dileğim sonuna kadar devam etse de, bir gazeteci olarak inancım beni istemediğim kulvarlara sürüklüyor... Bu konuda son 1 yılda federasyon yetkililerini hem bilgilendiren, fakat daha çok uyaran 2 yazı yazmıştım. Kısaca hatırlatmak gerekirse; geçtiğimiz sezon Monaco’da yapılan kura çekiminde edindiğim bilgilere göre, Türkiye üzerinde bir oyun oynandığını, futbolun patronları Michel Platini ve komutanı Sepp Blatter’in bırakın 2016’yı, 2018’i 2020’yi hatta 2022’yi düzenleyecek ülkeleri çoktan belirlediğini dile getirmiştim. 2’nci yazımda ise, biraz daha kulis çalışması yaptıktan sonra Avrupa Futbolu’nda dönen kirli oyunları ortaya koymaya çalıştım. UEFA Başkanı Platini’nin, ince ince Ukrayna’yı uyararak, 2016 oylamasında ‘rey’ kullanacak bu ülkeyi köşeye sıkıştırdığını, yüzümüze gülen, fakat hiçbir zaman dostumuz olmayacak Almanya’nın bile oyunu Fransa’dan yana kullanacağını, nedenleriyle kağıda döktüm...

Haberin Devamı

Herkesin elçisi var, bizim Defne’miz var...
Bugün biraz daha detaya gireceğim, eleştirilerimin dozunu biraz daha artıracağım. Kardeşim Zafer Büyükavcı ile Başkan Mahmut Özgener’i sezon başında ziyaret ettiğimizde, bu yolun çok uzun olduğunu, 2016’yı almak için her kulvarda çok savaşmaları gerektiğini vurgulamıştım. Kendisine bir de soru sordum; “Elçiniz kim olacak?” Sayın Özgener böyle bir şey düşünmediklerini, fakat bu öneriyi değerlendireceklerini söylemişti... Aradan 9 ay geçti! Hâlâ bir elçimiz yok! Yeni hocamız, yabancı elçimiz Hiddink var. Hollanda ziyaretinde bayağı bir şov yaptık. Ama inanın, eğer haber kaynaklarım beni yanıltmıyorsa, Hollanda’nın oyu Fransa’ya gidecek. Ha, unutmadan yeni bir elçimizi sizlere tanıtmak istiyorum; Defne Samyeli! Duyduğuma göre Samyeli son sunumu gerçekleştirecekmiş... İngilizcesi mükemmelmiş... Ama futbol dünyası onu tanımazmış, kimsenin umurunda değilmiş... Bakınız; Hollanda 2018 için (8 yıl sonrası için) kimi elçi olarak seçti biliyor musunuz? Ruud Gullit...

Haberin Devamı

Orhan Gorbon’un hakkını verelim...
Kulislerde edindiğim tek olumlu nokta; Projenin mükemmel oluşu... Bu nedenle de 2016 Proje Direktörü Orhan Gorbon’u cuma günü sonuç ne olursa olsun tebrik etmek istiyorum. Gerçekten dört dörtlük bir proje hazırladı, UEFA yetkililerinden ve yabancı basın mensuplarından da tam not aldı. Gorbon’un iyi niyetli olduğunu bildiğim için, kendisine fazla yüklenmek istemiyorum. Fakat, böylesine büyük bir organizasyonu almak için sadece iyi bir projeyi sunmanın yeterli olmayacağını inanın kendisi de fark etmiştir. UEFA 2012’de yaşayacağı sıkıntıyı 2016’da yaşamak istemiyor. Bu nedenle Orhan Gorbon ve ekibi, Başkan Mahmut Özgener ve yönetim kurulunu ikna ederek 2020’ye aday olmalı. 2016 için verilen sözlerin ve öngörülen projelerin yarısı hayata geçerse, inanıyorum ki, 2020’de nihayet şampiyonayı Türkiye’ye getirebiliriz...

Haberin Devamı

Haluk Ulusoy ve Ali Şen faktörü...
2016 projesi hakkında Haluk Ulusoy ve Ali Şen’in görüşleri de benim için önemliydi. Ulusoy’un kendi döneminde ülke federasyonu başkanlarıyla ilişkisini anlatmama gerek yok. Oylamanın nasıl sonuçlanabileceğini sordum. Oy kullanacak ülkelerin Türkiye’ye yakın olduğunu, fakat bu işlerde son güne kadar hiçbir şeyin belli olmayacağını dile getirdi. Ulusoy ayrıca ülkesi için var gücüyle çalışacağını, ancak federasyondan kimsenin kendisinden destek istemediğini vurguladı. Ali Şen ise kendine has ûslubuyla federasyona yüklendi; “Türkiye için böylesine önemli bir davada Haluk Ulusoy ve beni devreye sokmaları gerekiyordu. Hep ‘Her şeyi biz kendimiz yaparız’ demeyeceksin. Gerekli kişilerle işbirliği yapacaksın. Mesela bizimle işbirliğine girmiyorsan, TÜSİAD’ı devreye sokacaksın. Cumhurbaşkanı’nı, Başbakan’ı yani herkesi devreye sokacaksın. Franz Beckenbauer ne demişti? ‘Platini’nin UEFA Başkanı seçilmesinde Ali Şen önemli rol oynadı...’ Eğer Beckenbauer bunu söylüyorsa demek ki bizim de Avrupa’da bir etkinliğimiz var!

Açık konuşuyorum; 2016’yı almamız için 2 önemli neden var.
1-Başbakanımız yaklaşık 1 milyar dolar maddi kaynak garantisi verdi.
2-Şampiyonlar Ligi ve UEFA Finalleri organizasyonlarında başarılı olduk.

Bakınız, ben federasyon başkanı olsam ve bu desteği, yani 1 milyar dolarlık desteği alsam, 2016’yı almama şansım yüzde 5 olur...”

‘Sinek 2’... Oylamadan sonra!
Üzüldüğüm nokta, Avrupa’da hâlâ kimseden pozitif elektrik alamamış olmam. Herkes Türkiye’ye karşı. Bu da beni çileden çıkarıyor. Almanlar projeyi beğenmiş, fakat riske girmek istemiyormuş, Hollanda 2018’e destek için Platini’nin kanatları altına sığınmış, Ukrayna perişan ve eli kolu bağlı. Yunanistan’dan şu yorum geldi... 2016’da ilk kez 24 takımlı bir turnuva olacak; 16 takımlı bir organizasyon olsaymış, Türkiye altından kalkarmış, 24 takımlı turnuva ağır gelirmiş...

Haberin Devamı

Başkan Mahmut Özgener ve ekibi son aylarda tam 25 Avrupa ülkesini ziyaret etti. 2016 için destek istedi. Özgener daha sonra şu açıklamayı yaptı; “Hedefimiz öncelikle en iyi projeyi yapabilmek, ama şu gerçeği de göz ardı etmemeliyiz: En iyi projeyi yapan kazanmıyor. En iyi projeyi yapmak kadar, güçlü bir lobi faaliyeti de gerekiyor...”

Evet, edindiğim istihbarata göre Özgener ve ekibi son günlerde çok ‘sağlam’ lobi faaliyetlerinde bulundu. Bu faaliyetlerden sonra şansımız arttı! Umarım cuma günü zarfın içinden ‘Türkiye’ çıkar. Çıkmazsa, içimizdeki ‘SİNEK 2’liyi açıklayacağım. Zamanı geldi de geçti bile!