Kapak yazısı

Haberin Devamı ›
Zafer Büyükavcı kardeşimiz diyor ki haftanın panorama yazısında, “Binlerce kişi karşılamıştı Roberto Carlos’u, 4 kişi uğurladı. Fenerbahçe Yönetimi de hata yaptı, taraftarı da... Bırakın futbolunu, sadece formasını giydiği için bile Fenerbahçe markasına hizmet eden bu adam, geldiği gibi yollanmalıydı.”
*****
Evet, günlerdir gözümü bir dergi kapağından ayıramıyorum. Bakıyorum, bakıyorum, inanamıyorum. Yine bakıyorum, bir yanlışlık mı yapıldı diye. Hayır! Fenerbahçe’nın resmi dergisindeki kapağından bahsediyorum; Fotoğrafa neresinden bakarsanız bakın, resim gayet net. Resim net de, arka plan pek net değil. Arka planda ne olduğunu yine de görebiliyorsunuz; Saracoğlu’ndaki boş tribünler! Kapak resminde Carlos omuzlara alınmış, havaya fırlatılıyor. Süper bir enstantane, süper bir uğurlama. Konu başlığı da şu şekilde; Gelişi gibi, gidişi de muhteşem oldu!
*****
Fotoğraf son oynanan Avrupa Ligi maçından, Sheriff müsabakasında çekilmiş. Kulüp dergisini yönetenler de almış bu fotoğrafı, ‘pat’ diye kapak yapmış. Yapmış da, bana göre hiç yakışmamış. Çok iyi hatırlıyorum Carlos’un gelişini, özel uçaktaki diyalogları, Kadıköy’deki şöleni ve muhteşem organize edilmiş imza törenini... Tribünler o dönemde tıka basa doluydu. En azından numaralı tribün... Bu transferle herkes övünüyordu, en çok da gerçek Fenerbahçeliler, yani taraftarlar. Dünya basını da bu transferi konuşuyordu, Fenerbahçe’den bahsediyordu.
*****
Kapak fotoğrafına her baktığımda inanın çok üzülüyorum; Carlos’un boş tribünler önündeki vedayı haketmediği kanaatindeyim. Yönetim bir tavır almış olabilir, ancak ‘Fenerbahçe Cumhuriyeti’ apoletiyle övünen, ‘biz 30 milyonuz’ diyebilen bir camianın taraftarları, Sambacı’ya büyük haksızlık etti. (Gerçi en büyük suç, o fotoğrafı kapak yapıp, o başlığı atanlarda.) Öyle veya böyle, Carlos Sarı-Lacivertli formayı giydiği dönemde Fenerbahçe markası değer kazanmıştır. Kulüp, yine aynı dönemde yüzbinlerce forma satmıştır, büyük kazanç elde etmiştir.
*****
Son olarak da Brezilyalı’nın ayrılışından sonra yaptığı açıklamalara değinmek istiyorum; Geldiğinde adam şöyleymiş de, böyleymiş, ama gidince her şeyi unutmuş da, fena sallamış... Peki biraz özeleştiri yapma zamanı değil mi! Bir yıldıza değer verdiğinizde, ona yıldız gibi davranıldığında bu yıldız uzaya da gitse, sizin hakkınızda kötü sözler sarfedemez! Ama yanlış yaparsanız bu unutulmaz, her yerde ifade edilir. Bu ilk kez mi oluyor? Bakıyorsunuz Türkiye’ye kimler gelmiş kimler geçmiş. Büyük bir kısım ise kendilerine yapılan haksızlıkları hep dile getirmiş.