Göz göze 2-3 cümle

Ne maçtı ama! Karşılaşma öncesi Kasımpaşa’ya şans verilmemişti ya; kök söktürdü Yılmaz Vural’ın öğrencileri...Öne bile geçtiler; ama Galatasaray kazanmalıydı, 6’da 6 yapmalıydı. Nasıl olsa ezeli rakipleri Fenerbahçe’de doludizgin gidiyordu! Sarı-Lacivertliler’in teknik patronu protestoculara anlam verememişti zaten; Nasıl olur da 6’da 6’yı bu kadar küçümserler... Frank Rijkaard’ın ise rekor umurunda değildi tabi ki. O farklı düşünüyordu...
Haberin Devamı ›
Bazen “büyük başarılar ayrıntıda gizlidir” derler ya; işte bu noktaya değinmek istiyorum. Galatasaray ilk devrede de adeta tek kale oynadı ama olmadı işte. Sonra Hollandalı çalıştırıcı ikinci 45’te 2 kozunu birden sahaya sürdü; Nonda ve Keita. Fakat, nedendir bilinmez, Keita hırslı mı hırslı, rakibiyle dalaşıyor, tahriklere kapılıyor ve deyim yerindeyse tekme tokat giriyor Sancak kardeşimize. Olacak gibi değil. Sarı kartı da görüyor. İşte ne oluyorsa bundan sonra oluyor; oyunun durduğu bir pozisyonda Rijkaard, Keita’yı kenara çağırıyor. İki kolundan da tutup göz göze geliyorlar. Başarılı teknik adam bir şeyler anlatıyor Fildişili yıldıza. Muhtemelen “Kendine gel, tahriklere kapılma, takımın sana ihtiyacı var. Kart görürsen, maçı çevirmemiz imkansız. Şimdi çık ve gerçek oyununu sahaya yansıt” gibi sözler sarfetmiştir Rijkaard... Sonrası malum; Keita’dan 2 süper asist...
Haberin Devamı ›
Hep derler ya, teknik direktörün maça katkısı yüzde 25’i geçmez diye. İşte size bu verinin hayal olduğuna dair muhteşem bir örnek. Takımın patronu bal gibi bu güzel oyunun kaderini değiştirebiliyor. Bu, maç esnasında strateji değişikliği de olabilir, oyuncu değişikliği de. Ya da önceki gün olduğu gibi 2-3 cümlede gizlidir başarının sırrı... Frank Rijkaard geldiği günden beri çok özel biri olduğunu kanıtladı. Şimdiye dek yaptıkları, yapacaklarının teminatı. Amma velakin, burası Türkiye; aldın mı 2 beraberlik 3 yenilgi, gözünün yaşına bile bakmazlar, yersin kıçına tekmeyi, ağlaya ağlaya terk edersin ülkeyi...