Fanatizm ve holiganizm...

Haberin Devamı ›
Avrupa’daki holiganizmin örnekleri sergilenirdi. Hiç hoş değildi ancak o zaman şimdilerde mumla aradığımız güzel manzaralar da vardı! Mesela derbilerde yarı yarıya bölünen tribünler ve rakibi gerektiğinde alkışlayan gerçek futbol sevdalıları.
Süper Final maçı sonrası yaşananlar taraflı-tarafsız herkesi şaşkınlığa uğrattı. Yazarımız Kaan Ark geçtiğimiz gün TV’de olaylarla ilgili enteresan bir sonuç ortaya attı; Türkiye’de fanatizm, holiganizmin önüne geçti...
Evet, maalesef yaşananlar artık sıradışı holiganların yaptığı veya yapabileceği şeyler değil. Fanatizmin boyutları, insani değerlerin çiğnendiği vahşi ortamda tehlikeli boyutlara geldi. Biz ise hâlâ suçlu arıyoruz, inatlaşarak sorumluluğu hep başkalarında arıyoruz. Kuralları hiçe sayarak etik değerleri de bir kenara itip, yolumuza devam ediyoruz! Olay Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı, Trabzonsporlu, Bursasporlu veya herhangi başka bir Anadolu takımı meselesi değildir. Geldiğimiz nokta, toplumsal bir sorundur. Bu sorunu çözmek de bizlere düşer. Yöneticilerimiz artık “Ben onları alkışlamam”, “Biz de kupayı sizin stadınızda alırız inşallah” ve “Başkan şampiyonluk kupasını bize vereceğini söylemişti” gibi ucuz demeçleri vermeden 10 kere düşünmeli, her rakibe saygı duymalılar. Canlı yayında gazetecileri tarafsızlıkla suçlarken, geçtiğimiz sezon şampiyonluk maçında takım otobüsünün en ön koltuğuna oturttukları gazetecinin davranışlarını ve yazılarını hatırlamak zorundalar!
Bakınız 3 Temmuz sonrası yaşanan süreç ve özellikle Kadıköy’deki rezalet, fırsat bekleyenleri harekete geçirdi. Tam da 2020 için tek adayız derken 2 rakip ortaya çıkıverdi. Haberlerde “Türkiye 2020 için en büyük aday fakat şike iddiaları ve şampiyonluk maçında çıkan olaylar, diğer muhtemel adayları harekete geçirdi” deniliyor.
Evet, Türk futbolunun geleceği için her alanda büyük bir temizlik şart. Başbakanımız son günlerde verdiği demeçlerle ilk sinyali verdi. Devletimiz futbolumuzu insafsızca katledenlere artık göz yummamalı. “Tribünden düştüm”, “Davetiye dağıtacaktım”, “Futbolcudan imza alacaktım” ve “Fotoğraf çektirip twitter’a koyacaktım” gibi çocuksu bahaneleri kabul etmemeli. Yakan, yıkanlara hayatları boyunca unutamayacakları cezaları artık vermeli. Vermeli ki, futbolumuz rahat bir nefes alsın...
HHH
Galatasaray’ın Arena’daki kutlamalarında emeği geçen herkesin podyuma çağrıldığını gördük; bir kişi hariç! Tugay Kerimoğlu... Galatasaray İzleme Komitesi’nin başındaki efsane isim. Şampiyonlukta az da olsa onun da emeği vardır, diye düşünüyorum. Merak ediyorum. Tugay neden podyuma çağrılmadı? Veya Tugay’ın podyuma çıkmasını kim istemedi? İzleme Komitesi’nin başında olan Tugay Kerimoğlu’nun ismi neden www.galatasaray.org sitesinde yer almıyor? Kulüpten yetkililer beni bilgilendirsin lütfen.