Arama

Popüler aramalar

Bir kez de zevk alın

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Gel gör ki, bir kesim çok bilmiş yazar, yorumcu ve yöneticiler, yine futbolu bir kenara bırakıp popülist yaklaşımlarıyla gündem oluşturmaya çalıştılar, güzelim derbiyi kamuoyuna yanlış aksettirdiler.
Evet, Türkiye’de futbolu değil, hakemi konuştuğunuzda daha değerli kılınıyorsunuz; Hatta en değerli siz oluyorsunuz. Yıllardır süregelen bu gelenek değişmedi, bundan sonra da değişeceğini tahmin etmiyorum. Ne bekliyorsunuz ki bu ülke futbolundan; UEFA, 2 takımımızı Avrupa Kupaları’ndan men etmiş kimsenin umrunda değil! Ön elemede Fenerbahçe, Arsenal’e gol atmadan turnuvaya veda ediyor bunu analiz eden bir futbol bilgini yok! Galatasaray 1 yıl önce Arena’da bileğini büktüğü Real’den 2 maçta 10 yiyor, bırakın utanmayı, üzülen dahi yok! Milli Takım grubunu 4’üncü bitirerek art arda 3’üncü Dünya Kupası Finalleri’ni es geçiyor, Futbol Federasyonu’ndan tık yok. Tık yok da 7 yıllık sözleşme var mesela...

Ayıptır günahtır, 90 dakika boyunca bizi futbola doyuran futbolun emekçilerine yazıktır. Bütün bu gelişmelerden sonra haftanın adamı olarak Ersun Yanal’ı seçiyorum. Ne dedi maçtan sonra Yanal, hem de kendi yöneticilerini adeta taca atarak: “Futbolcularıma, taraftarımıza, oyuncularıma teşekkür ediyorum. İki takımın ayrı ayrı hücum futbolu takdire şayandı. Skora bağlı olmaksızın oyuncularımın mücadele etmesi önemliydi benim adıma. Müsabakada her iki takım adına olağanüstü şeyler oldu. Kıran kırana geçti. En son ne zaman böyle bir maç izlediğimi hatırlamıyorum. Maçta çok parametre vardı, penaltı vardı, o vardı bu vardı, hakem ve verdiği kararlar yerine çetin geçen maç konuşulmalı. Az da futbolun güzelliklerini konuşalım.”

Sağol ciğerim!