Ben Güneş'leyim ya siz?

Haberin Devamı ›
Hem başkanını sayar, hem kulübünü inanılmaz sever. Bu takım onunla yaşamayı kısa sürede öğrendi. Arkasında büyük bir kalabalık var. Önünde ise gol attığı zaman, rakibini mağlup ettiği zaman üzülen bazı Trabzonlular var!
Aynı insanlardan bahsedeceğim. Ama herkesten değil. Kendini bilen bilir, herkes üstüne alınmasın. Bazıları Trabzonsporlu, bazıları başka takım taraftarı, bazıları takım tutmaz, bazıları da tutar görünür. Konu Şenol Güneş. Hani bir dönem ‘Karizması yok denilen’ teknik adam... Kiminin çok sevdiği, kiminin destek verdiği, kiminin karşı çıktığı, kiminin ortada durduğu teknik direktör. Bir dönem medyada onu bitirmek için zeki olanların beklemeye geçtiği, zeka düzeyi düşük olanların hemen saldırdığı teknik adam.
Güneş kim, tanır mısınız? Trabzon neden ona teslim edildi bilir misiniz? Yönetimin güveninin, taraftarın sevgisinin nedeni nedir bilir misiniz?
Şenol hoca Trabzon’da yaklaşık 15 yıl kalecilik yaptı. 1975-1984 yılları arasında Bordo-Mavili ekibin 6 kez şampiyonluk yaşamasında büyük rol oynadı. Gençlik yıllarında radyolarda kalecileri dinlerken hayali şekillendi ve “Ben de onlar gibi kaleci olmak istiyorum. Hem de hiç gol yemeyen bir kaleci” diyerek yıllar sonra kendi adına yazdıracağı rekorun adeta haberini verdi: Bin 112 dakikalık gol yememe rekoru hâlâ geçilemedi. 31 kez giydiği Milli Takım formasına 5 kez kaptanlık yaptı. Daha sonra Milli Takım’la belki de hiç ulaşamayacağımız büyük bir başarıyla Ay-Yıldızlılar’ı Dünya Üçüncülüğü’ne taşıdı. Bir yıl sonra Konfederasyon Kupası’nda tekrar üçüncülük kürsüsüne çıktı öğrencileriyle.
Evet, şu an başında bulunduğu takımın formasıyla kaleci ve teknik direktör olarak 6 lig, 5 kupa, 7 Cumhurbaşkanlığı, 4 Başbakanlık ve 1 Süper Kupa kazandı Şenol Güneş. Fakat Milli Takım’la tarihi başarılarına rağmen İnönü Stadı’nda Letonya ile 2-2’lik maçtan sonra istifa etmek zorunda kaldı. Güney Kore’de sabırlı olmayı öğrendi ve tekrar yuvasına döndü... Şu an onun deyimiyle ‘Küçük bir kentin büyük savaşı’nda başkomutan. Hocam sen adamsın, sen lidersin, sen saygısın, sen sevgisin, sen büyüksün, sen Trabzon’sun, sen Trabzonspor’sun, seni tüm Trabzon değil, tüm dünya seviyor...
NOT: Yazımın bir bölümü(!) Hürriyet Gazetesi’nden Altan Tanrıkulu kardeşimin 7 Ağustos’ta ‘Ben Aykut’layım ya siz?’ başlıklı köşesinden alınmıştır.