MENÜ

Beklenen oldu

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Havalimanında o atmosferi göremedik. Havalimanından çıkalım, futbol moduna girelim dedik, nafile... Yani daha önce Fransa’da ardından da Japonya ve Kore’deki müthiş havayı maalesef burada hissetmedik. Stada yaklaştığımızda ise hazırlıkların yavaş yavaş başladığını gördük. Nihayet futboldan bahseden insanlarla karşılaştık. Böylece maça yavaş yavaş ısınmaya başladık. Herkes bilir... Almanlar çok kuralcı. Katı kurallarını her yerde uyguluyorlar ve uygulatıyorlar. ‘U’ ve ‘Ü’ harflerinin karışıklığı nedeniyle genel yayın yönetmenimiz Necil Ülgen akreditasyon merkezinde fazlaca bekletilmiş... Dedim ya Almanlar çok kuralcı diye... Belki ilk maçımız olduğundan herşey yavaş yavaş işliyordu. Nihayet maç biletlerimizi aldık ve tribünlere yöneldik. Zaten ev sahibi favori gösteriliyordu. Panzerler çok hızlı başladı. Lahm’ın mükemmel golünü herkes ayakta alkışladı. Bir ara Türkiye’nin transfer gündeminde olan Wanchope’un beraberlik sayısı onbinlerce Alman seyirciyi bir anda susturdu. Ama soyunma odasına 2-1 önde giren Almanya gerçekten de maçın hakimiydi. Kazanmayı da hakediyordu. Bu nedenle de turnuvaya hakettiği bir galibiyetle başladı. Bu arada yabancı meslektaşlar beni gördüğünde yine aynı şeyle karşılaştım. Herkes aynı şeyi söylüyordu. Tıpkı 2004 Avrupa Şampiyonası’nda olduğu gibi; “Türkiye finallerde yok, sen neden buradasın” diye beni kızdırmaya çalışıyorlardı. Onlara, “Ben gazeteciyim” diye cevap verirken tabi ki içim kan ağlıyordu. Ama olsun. İleriye bakmalıyız. Zaten Futbol Federasyonu Asbaşkanı Affan Keçeci söz verdi, “2008’de şampiyonuz. Fatih Hocamız buna kefil!”

YORUM YAZ