Arama

Popüler aramalar

Aydınlar'ın ayıpları

Abone OlGoogle News

Sanki günah çıkartıyordu, bir yandan da gülümsüyordu ve her verdiği kararın doğru olduğunu tekrarlıyordu. Federasyonun kararları daha çok tartışılabilir, ancak Aydınlar’ın TV’den söyledikleri yenilir yutulur gibi değil!

Haberin Devamı

Neden mi?

Bir kere ‘ben onu verdim’, ‘en büyük kupayı ben kazandırdım’, ‘CAS davası yanlış, zararları olursa ben cebimden öderim’ gibi kahvehane muhabbetleri hiç ama hiç yakışmadı. Adama ‘sen kimsin, Fenerbahçe kimsenin parasına muhtaç değil yahu’ demezler mi?

‘Ben Fenerbahçe’yi düşüren başkan olarak anılmak istemedim’ cümlesi resmen suç... Hani herkese eşit mesafedeydiniz. Zamanı geldiğinde kurallar ne emrediyorsa, size uygulamak, uygulatmak kalıyordu. Hani o koltuğa oturulduğunda forma çıkartılıyordu. Hani tarafsızdınız? Peki diğer ismi geçen 7 kulübe ne olacaktı?

Gelelim en büyük hataya...

UEFA ile yapılan pazarlık... Etik olarak sizin bu konuda Nyon’da konuştuklarınızı kamuoyuyla paylaşmanız büyük bir hata, dahası utanç verici. Oraya gidip ‘ben kimseyi düşürmek istemiyorum’ deyip, adeta futbolun patronuna yalvarmanız, orada kalması gereken gizli bir görüşmeydi. Siz orasını ‘kapalıçarşı’ mı zannettiniz de, pazarlığı şov yaparak anlatma gereği duydunuz? Şimdi bu davranışınız diğer ülke başkanlarına örnek olmaz mı? Herkes aynı durumda pazarlık yapmak isterse UEFA zor durumda kalmaz mı? Yazıklar olsun!

Haberin Devamı

Son olarak Aykut ve Rıdvan meselesi... Rıdvan özür dilemiş ya da dilememiş. Bunu kimse merak etmiyor başkan! Siz bu görüşmede ne konuştunuz, bize onu anlatın lütfen...