Milan mucizesi

Haberin Devamı ›
2005’teki destansı finalin rövanşı için bu kez iki takım Atina’daydı. Liverpool taraftarı İstanbul’dan sonra Atina’yı da kırmızıya boyamıştı. Şehirde adeta bir festival havası vardı. Atatürk Olimpiyat Stadı’nda olduğu gibi tribün hakimiyeti İngilizler’deydi. Liverpool tribünlerinde açılan ve İstanbul’daki finale gönderme yapılan Türk bayrakları, sempatimizin Benitez’in öğrencilerine kaymasına neden oluyordu. Şampiyonlar Ligi finallerinin en erken golünün geldiği 2005’in aksine iki takım da top kontrolüne sakin başladılar. Zaten sahada tek santrforla yer almaları bunun en büyük göstergesiydi. Liverpool ilk 20 dakikada Pennant ile sağ taraftan etkili geldi. Alonso ve Riise’nin sert ama kaleyi bulmayan şutları, İtalyanlar’ın yüreğini ağzına getirdi. İlk yarıda Kaka ve Alonso’nun iki şiirsel hareketi, hafızalara kazındı. Pirlo’nun frikiğinde İnzaghi’yle gelen golle Milan, İstanbul’da olduğu gibi soyunma odasına önde girdi. Ancak ikinci yarıda hataları tekrarlamayan Kırmızı-Siyahlılar aynı oyuncuyla bir gol daha buldu. İngilizler Kuyt ile bir mucize daha olur mu diye yüklendi. Ancak futbolda şans faktörü bu kez Liverpool’un yanında değildi. 15 sezonda 3. finalini oynayan Milan, 2003 Old Trafford’dan sonra ikinci zaferine uzandı. İtalya Ligi’ne büyük sıkıntılarla başlayan Milan, sakatlıklar ve cezalarla boğuştu, böylesine kayıp bir sezonda futbol adına bir mucizeye imza atarak, Avrupa’nın en büyük kupasını kazanmanın gururunu yaşadı. Kırmızı-Siyahlı oyuncular en kötü durumda bile Avrupa’da her zaman söz sahibi olabileceklerini gösterdiler. Liverpool ise İstanbul’dan sonra ‘bir şampiyonluk daha alabilir miyiz’ diye geldiği Atina’dan eli boş döndü.