Arama

Popüler aramalar

İskoçya gibi olabilmek...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

İskoçya Milli Takımı çok önemli bir işe imza atıyor... Alex McLeish’in öğrencileri elemelerin en zorlu grubunda adeta tarih yazıyorlar. Son Dünya Kupası’nın finalistleri İtalya ve Fransa ile son dönemin Avrupa’da en önemli çıkışını gerçekleştiren Ukrayna’yı altlarına almayı başardılar. Kaldı ki biz 2006 Dünya Kupası elemelerinde o Ukrayna’nın epeyce gerisinde kalmıştık. Avrupa futbol kamuoyu onları şaşkınlıkla ama alkışlayarak izliyor.
İskoçlar’ın bireysel yetenekleri üst düzey futbolculardan kurulu olduğunu söyleyemeyiz. Kadroda bulunan en popüler oyuncusu bile Ada’da bizim Emre, Tuncay ve milli takımı bırakan Tugay’dan daha az tanınıyordur. Peki İskoçlar ne yapıyor? Bu başarılarını doğaüstü güçlerle mi açıklamak gerekir? Tabiki hayır.
Aslında sorunun cevabı çok basit. Mücadele gücünü, hırs ve azimle birleştiren, sansasyonel özellikler taşımayan ama kazanma teması üzerine yoğunlaşan isimlerden bir takım kuruldu. Milli takıma oyuncu seçilirken, gençler ile deneyimli isimlerden bir sentez oluşturuldu. Oyuncuların bir makinenin dişlilerini oluşturacak, birbiriyle uyumlu çarklar olmasına dikkat edildi. Kişisel kaprisler, kavgalar bir kenara bırakıldı. Ülke futbolunun çıkarları doğrultusunda birleşildi, pozitif bir hava oluşturuldu.
Yunanistan ile yarın Türk futbolunun geleceği açısından çok kritik bir maça çıkacağız. Dünya üçüncülüğünün ardından üst üste 3. major turnuvayı kaçırmamızın ne anlama geleceği bilinciyle hareket etmeliyiz. İşte orada İskoçya karşımızda çok güzel bir örnek olarak duruyor...