İnter'in ardından

Haberin Devamı ›
Fenerbahçe’nin, Futbol Federasyonu ile yaşadığı yabancı polemiği hala akıllarda. İki tarafın da kendine göre haklı olduğu taraflar var. Yabancı sınırının kalkmasından yana olan Sarı-Lacivertliler, bu hakkını sonuna kadar kullanan bir rakibi çarşamba gecesi tabir-i caizse eze eze yendi. Inter sahaya 11 yabancıyla çıktı. İtalya’yı temsil eden Mavi-Siyahlı ekipte sonradan oyuna giren üç futbolcu da İtalyan değildi. Zico’nun öğrencileri, yabancılar karmasını andıran bir rakibi hem de dünyanın sayılı futbol ekollerinden gelen bir rakibi sürklase ettiler. Buradan şu sonucu tabi ki çıkarmıyoruz: Çok yabancılı oynamak, Avrupa Kupaları’nda işe yaramıyor. Ancak Inter gibi sırf yabancı olsun diye yabancı alan ve özellikle de başkanı Moratti’nin kulübü iş bilmez şekilde başına buyruk yönetmesi nedeniyle, çoğu zaman Milan, Juventus, hatta Roma ile zaman zaman da Lazio’nun gerisinde kalan bir ekipte böylesine bir uygulamadan yarar değil zarar görürsünüz. Yabancı tartışmasında Inter iyi bir örnek olabilir. Türkiye’deki kulüpler acaba hem yönetim hem maddi olanaklar açısından sınırsız yabancı uygulamasından ne kadar verim alabilirler? Yoksa Türkiye Süper Ligi bir yabancı çöplüğüne mi döner?
Fenerbahçe tarihinde oyun üstünlüğünün skorla pekiştiği ve böylesine önemli bir Avrupa takımına karşı elde edilmiş zafer sayılıdır. Inter her ne kadar eksik gelmiş olsa ve Avrupa’da bir Juventus, bir Milan değilse de, galibiyeti tarihi bir zafer olarak kabul etmek ve alkışlamak gerekir. Fenerbahçeli futbolcular, konsantrasyon sağlayıp, motive olunca, neler yapabileceklerini gösterdiler. Ancak dünya üzerinde Fener’in Inter’e karşı oynadığı tempoda ve etkinlikte arka arkaya 5 maç çıkarabilecek takım sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceği kanısındayım. Ve şimdi Fenerbahçe’nin bir sonraki lig maçında Rize önündeki gibi mi, yoksa Inter karşısındaki gibi mi oynayacağını merak ediyorum...