Arama

Popüler aramalar

Hello Africa!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Dr. Alban’ın 1990’a damgasını vuran “Hello Africa” şarkısının nakaratını mırıldanarak, indim önceki gün Johannesburg’a... Uzun ve yorucu yolculuk zaten insanı yıpratırken, bir de serinden soğuğa dönmek üzere olan hava da hafiften ısırıyordu. İnsanı ilk gün akreditasyon işlemleri için gittiğimiz Soccer City Stadı’nın çevre düzenlemesindeki bozukluk ve birçok alanın maça 24 saatten az kalmasına rağmen hala toz toprak içinde bulunması dikkat çeken en önemli husustu. Havalimanından itibaren karşılaştığımız futbol dünyasının Marcel Desailly, Hugo Sanchez ve Bruce Grobbelar gibi ünlüleri dev kupanın başlamak üzere olduğunun sinyalleriydi.

Ke Nako ama pek olmamış!
Bilbaordlar ve önemli merkezler dev turnuvanın başlıyor olduğunu haber veren afişler ve bayraklarla donatılmış. Ancak güvenlik zaafiyetinin çok yüksek olduğu ve kupa başlamasına rağmen hala giderilememiş olması özellikle Johannesburg’a burada bir Dünya Kupası oynandığı izlenimini vermiyor. Johannesburg sokakları boş. Başlarına birşey gelmesinden korkan taraftarlar stat çevresinde dışında önemli kalabalıklar oluşturamıyor. Şehirde ne bir festival ne de bir karnaval havası var.

Kendinize dikkat etmeniz yönünde sürekli size yapılan telkinler ve verilen tavsiyeler insanı paranoyak edecek cinsten. Düşünün hava karardıktan sonra ortada görülmeniz pek istenmiyor. Bu şartlar altında yapılan bir kupada ne kadar ambians olabilir ki... İnşallah üzücü şeyler olmaz ama turnuva boyunca yaşanan skandalların boyutunun büyümesi FIFA Başkanı Sepp Blatter’i epey yıpratacaktır. Zaten hakkındaki spekülasyonlar bitmek bilmeyen İsviçreli spor adamına organizasyondaki yetersizlikler yüzünden yapılan sert eleştirilere her yerde rastlamamak işten bile değil. Kupanın sloganı “Ke Nako” yani “Biz yapabiliriz” demek ama şu ana kadar olmamış gibi gözüküyor. Tabi bir de vuvuzela olayı var. Bırakın stadı, yataktan bile onun sesiyle uyanıyorsunuz.

Beklenen cinsten oldu...
Maça gelince... Bir yanda Fenerbahçeli Parreira diğer tarafta Galatasaraylı Dos Santos. Sonuç beklenen cinsten oldu, yani ne İsa’ya ne Musa’ya. Dos Santos geçen sezon Galatasaray formasıyla hiç olmadığı kadar iyi bir performans sergiledi. Futbol fena değil ama stadı saran vuvuzela sesleri bayıltıcıydı, azınlıkta kalan Meksika taraftarının tezahüratları ise bir futbol maçında olduğumuzu hatırlatıyordu.