Değişim olmazsa gelecek karanlık

Haberin Devamı ›
Veledrome Stadı dönem dönem, Avrupa’nın en zor deplasmanlarından biri olmuştur. Ancak dün gece adeta ‘şeker’ kıvamındaydı ve Beşiktaş böylesine uygun şartlar altında en az bir puan çıkarabileceği bu maçtan eli boş dönüyor. Kara Kartal sezona başlarken, Tigana’nın takımına göre daha iyi gibi gözüküyordu. Ama şöyle bir hafızamızı yoklayalım. Kasımpaşa önünde ite-kaka gelen galibiyet, Antep’te Batuhan mucizesi, Kayseri önünde hakedilmiş bir beraberlik (!) ve Ankara’da sonuç adil ama hakem değil... Düşünün Beşiktaş son üç lig maçında tek gol bulabiliyor. Marsilya karşısında ilk etkili şutu 38. dakikada Ricardinho atıyor. Siyah-Beyazlılar’ı gole yaklaştıran pozisyon ise 86’da Serdar Özkan’dan geliyor. Ne gerek var canım, saldırıp agresif oynamaya daha 4 dakika var maçın bitimine... Avrupa Kupaları’nda mücadele eden herhangi bir takım bile böylesine vasat bir rakip önünde daha iyisini yapabilir. Sonuç üzerinde konuşmuyoruz ama oynanan futbol en ufak bir parıltı vermiyor.
Beşiktaş kenar yönetiminin artık Delgado’yu ikinci bir forvet gibi kullanma ısrarından vazgeçmesi gerekir. Çünkü bu oyuncu sırtı dönük bir şekilde hiçbir fayda sağlayamıyor. Arjantinli’nin istikrarsız seyreden verimi bu pozisyonda neredeyse sıfıra düşüyor. Marsilya; Niang, Cisse, Nasri ve özellikle de dün geceki süper performansıyla Ziani gibi bireysel yeteneği üst düzeyde olan oyunculardan kurulu bir takım ama onların da organizasyon yeteneği çok düşük.
Şampiyonlar Ligi, Beşiktaş için bir vitrindir. Zaten böylesine devler arenasında çok ileri gitmesi beklenmiyor. Henüz birşey kaybedilmedi, felaket tellallığı yapmamak lazım şeklinde düşünülebilir.
Ancak teknik direktör Ertuğrul Sağlam rakip kim olursa olsun her maçta takımını geriye yaslayıp, ‘önce beraberlik’ parolasıyla hareket ettirirmeyi sürdürürse, Siyah-Beyazlılar gelecekte çok şey yitirebilir.