MENÜ

O da gitti!

Abone Ol Google News

Şu kahreden günlerde yanımızda olması gereken veya yanıbaşımizda görmek istediğimiz çok kıymetli insanlar bırakıp gidiyor bizi bir başına.

Haberin Devamı

Çok kişiyle hayli ortamda tartıştım ki; Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu Maradona'dir.

Kul için Tanrı ne ise futbol topu için de Maradona oydu.

En uçta yaşayanların sembolü oldu yaşadığı sürece. Ona yakışmayan tek şey uyuşturucuya mağlup olmasıydı. Boyun eğmemenin, muhalif olarak yaşamanın, hakkı ve mazlumu savunmanın simgesi hâline gelmiş birine yakışmadı çünkü "Keyif" adına bilinmezin salıncağına binmek.

Oysa, göğe ermiş başının dokunduğu bulutlara dönüşmek, sevişir gibi dövüşmekti bir bakıma O.

Veda etti bize ve hayata. Yoksul bir aile ve mahalleden çıkıp yeryüzünün bütün kimsesiz, çaresiz, gülmeye susamış (büyük küçük) her kesin şarkısı oldu.

Che'nin "Mit" haline gelmiş fotoğrafı en çok onun pazusuna yakışmıştı.

Çok futbolcu saygıyla anılmayı hakediyor kuşkusuz. Pele, Puskas, Garrincha ve hele de Johan Curuyff. Rahmet diliyorum hepsine.

Ama Maradona başkaydı. Rüzgardı, zekaydı, ahlat ağacıydi. Hiç bir futbolcu onun kadar gaddarca tekmelenmedi. Slalom yaparcasına ( hem de defalarca) yarı sahasından aldığı topu rakip filelere götürüp bırakan tek futbolcudur o. Gözyaşına boğulmak da kahkahayla gülmek de en çok ona yakıştı ne hikmetse. Çalımları vals, golleri çocukları salıncağa bindirmek gibiydi adeta.

Haberin Devamı

Ve aslında onun oynadığını futbolla sınırlamak haksızlık olur. Zira onun oynadığı futbol sadece futbol değildi, Van Gogh'un tabloları Neruda'nin şiiri, Zeki Müren'in sesi de saklıydı içinde onun futbolunun.

Yazık, çok yazık. Keşke iyileri, ihtiyaç duyduklarımizi bu kadar sık ve erken almasa yanına Tanrı, insanlık vasatlardan bu denli yorulmuşken.

YORUM YAZ