İyi ve kötü

Haberin Devamı ›
Her fırsatta, önüne gelene tekme savuruyordu resmen. Kestirmeden söylemek gerekirse bu olup bitenin asıl sorumlusu Sadri Şener ve arkadaşlarıdır. Başarısızlık ve yetersizliklerini gizlemek için durmaksızın Fenerbahçe düşmanlığını kan davası haline getiriyorlar. Neyse ki, hala sağduyu sahibi Şenol Güneş gibi bir hocaları var.
Başka olumsuzluklar da var, insanı hayli düşündürecek türden hem de. İlk yarının sonlandığı günlerin başıydı ve Sayın Aptullah Kığılı açıklama yapmıştı hatırlayacağınız gibi. Ve yanılmıyorsam aynen şöyle demişti; "Yeni transferlerimiz 2 Ocak kampına yetiştirilecek" Bırakın 2 ocağı, devre arası kamp bitti, ikinci yarı başlıyor, hala kim, ne zaman gelecek belli değil.
Şüphesiz her şeye rağmen umudun elini tutmamıza, yarına inanmamıza güzelliklere de tanık oluyoruz. Mesela Fenerbahçe U 15 Takımı'nın Fair-Play’lik davranışı. Güzelliğe baksanıza, oyuncu değiştirme hakkını kullanan rakibin bir oyuncusu oynamayacak denli sakatlanıp oyundan çıkıyor ve Fenerbahçe de bir oyuncusunu dışarı alarak oynamaya başlıyor. Kin, nefret, acımasızlık ve duyarsızlığın sarmalındaki bir ortamda hassasiyetin böylesi insanın yaşam sevincini suluyor adeta.
Bir başka alkışlanacak durum da Fenerbahçe'nin son yıllarda altyapıya verdiği önem ve yatırımlardır. Hep söylerim ya, futbolumuz her şeyi Fenerbahçe'den öğrenegelmiş. İşte bir kanıt daha. Barcelona ve Real Madrit'le neredeyse aynı düzeydedir Sarı Lacivertli kulübümüzün altyapıya ayırdığı bütçe. İnşallah bundan sonraki sezonlarda Şenol Çorlu yönetimindeki altyapıdan gelecek futbolcuları izleri A takımda bol bol.