MENÜ

Derbi gibi derbi

Abone Ol Google News

Müthiş bir derbi izledik açıkçası. Tam bir heyecan fırtınasına tanıklık ettik. Goller havada uçuştu, mücadele ve stres tavan yaptı. İlk yarıda evsahibi, ikinci yarıdaysa konuk ekip düdük öttürdü desek yeridir hani.

Haberin Devamı

Fenerbahçe hayati maça bana göre biraz "Cüretkar" bir 11 sahaya sürdü dün akşam. Bunun da faturasını daha ilk 20 dakikada 2 farklı geriye düşmekle ödedi zaten. Tek pozisyon yaratmadan hem de.

Bana kalırsa Ersun Yanal ya rüya görmüş yada düş kurmuş. Dolayısıyla gözlerinde gözbağıyla gerçeğe sırtını dönmüş resmen.

Tabii böylesi bir psikoloji sizi kumanda ediyorsa çok doğaldır ki, hem gücünüzü hem de rakibinizin neler yapabileciğini enikonu analiz etmeniz mümkün olmuyor doğal olarak.

Tolgay, Zach, Moses ve Soldado...Sayın Yanal, siz de kaç kez henüz takım olamadığınızı dillendirdiniz, öyle değil mi? Bu da resmen zaaf demekken, yukardaki dörtlüyü hem de deplasmanda aynı sahaya sürmek biraz lüks değil mi? Nitekim tercihin ve analiz yetersizliğinin böylesinden ötürü doğru dürüst pozisyon yaratmadan ilk 45 dakikayı 3_0 lık skor dezavantajıyla tamamlamak zorunda kaldı Fenerbahçe.

Haberin Devamı

Açıkçası, Sayın Yanal ilk yarı adına sahaya sürdüğü 11'le ya rakibin yada kendi takımının neler yapacağını veya yapamayacağını analiz edememiş ki, buda taktik zaafiyet demekti tek kelimeyle.

Şu gerçeğin de altını çizelim. Aksi halde haksızlık yapmış oluruz. Sayın Yanal ilk yarıdaki yanlışlarından dönmekle takımının ilk yarıdaki performansından ötürü mahçup olduğunu kanıtladı resmen. Dolayısıyla, ikinci yarıya Valbuena ve Ayev'le iki değişiklik yaparak takımını sahaya sürdü.

Tercihin böylesi de Fenerbaçe'yi ayağa kaldırdı ve müthiş bir geri dönüşün yolunu açtı. Şu bir gerçek, yıllarca unutulmayacak bir maçın altına imza koydu Ersun Yanal ilk yarıdaki yanlış ve ikinci yarıdaki tercihleriyle. Elbette tam tersi şeyleri de Sayın Şenol Güneş için söylemek zorundayız açıkçası.

YORUM YAZ