Yürüyerek 6!
Haberin Devamı ›
Beklendiği gibi Fenerbahçe farklı kazandı ama sergilediği futbol beklentileri karşılamaktan yine çok uzak kaldı.
Gökhan Gönül izlemekten hepimizin keyif aldığı büyük bir futbolcu. Biz izlemekten keyif alıyoruz almasına da, o dünyanın en uyumsuz ve yavaş 2 stoperi ve en gamsız sol beki Santos ile oynamaktan mutluluk duyuyor olabilir mi! Önceki 5 maçta yalnızca 2 gol bulabilmiş eksik Kasımpaşa ilk yarıda yalnızca aynı skorda kaldıysa Gökhan’ın o hattaki bütün arızalara tek başına yetişmesindendir. Ligin sonuncusuna 6 gol atmak Fenerbahçe için büyük iş değil ama 6 gol yiyebilecek performanstan daha büyük uyarı olabilir mi?
Lugano’nun kötü, Bilica’nın çok kötü oynadığı, Santos’un oynamadığı ilk yarıda Kasımpaşa, Sarı-Lacivertliler’i pekala cadı kazanının içine atabilirdi. Ersen Martin’in yaptığı saçma penaltı, Emre’nin kalitesine yakışır golü, Gökhan Gönül’e, Niang ve Dia gibi iki yüksek kalite ve karakterli oyuncunun yaptığı katkı krizi önledi.
Kocaman’ın Bilica’yı ve Santos’u çıkarıp, Yobo ile Caner’i alması takımı rahatlattı ama Kasımpaşa yine de beklentilerin üstünde pozisyon yakaladı. Volkan skor 4-2 iken kritik 2 kurtarışıyla maçın gerilmesini önledi.
Dia hangi kanatta oynarsa oynasın karşısındakileri çaresiz bırakan driplingleriyle ve iki gol pasıyla öne çıktı. Niang üç gol attı ama onun açısından etkileyici olan yaptığı mücadeleydi. Ve 58. dakikada yaptığı işle Fenerbahçe’nin sıkıntısının altını çizen adamdı. Kasımpaşa’nın kullandığı kornerde ceza alanından aldığı topla rakiplerini çalımlaya çalımlaya topu orta sahaya kadar taşıdı. O, bu kadar efor sarfederken, hiçbir arkadaşı, üstelik topsuz koşma şansına sahiplerken Niang’ın pas yapabileceği pozisyon almadı, koşarak kendini gösterme zahmetine katlanmadı! Ve Alex tabii! İstatistiklerini biraz daha ileri taşıdı, formayı sanırım tapuladı.