Sabır ve zamanla

Haberin Devamı ›
Oyun olarak bir öncekinden, ya da daha öncekinden de iyi değildi. Her zamanki gibi bekleneni yapan ve puanın altına imzasını atan kaleci Onur vardı. Maçın sonunda Scarione’nin gol olan topunu kurtaramasa da, Trabzonspor’un en iyi oyuncusuydu. Viudez’in 2, Donk, Babel ve Scarione’nin birer şutunu mükemmel kurtardı. Trabzonspor’un golü hazırlanış ve yapılış açısından mükemmeldi. Soner’in pasının yönü ve şiddeti ile Yusuf’un koşusu ve gol vuruşu harikaydı. Kaptan kalesine duvar örerken, orta saha oyuncuları top yapamadı, dönen topları alamadı, Cardozo’ya nitelikli paslar atamadı. Yine de Trabzonspor maçı kopartacak fırsatları yakaladı. Yusuf’un bireysel çabalarıyla gelen pozisyonlarda özellikle Mehmet Ekici’nin topu İsaksson’a nişanladığı fırsat her futbolcunun hayal ettiği nitelikteydi. Fiziksel olarak gelişimi süren Ekici, moral olarak yükselmesini sağlayacak fırsatı kullanamadı. Waris’in yakın mesafeden dokunamadığı top da maçı bitirecek bir başka fırsattı. Bu anlamda bir gol atıp, 2 de net gollük pozisyon hazırlayan Yusuf alkışlanmalı. Büyük takım kötü oynarken de kazanandır. Trabzonspor şüphesiz büyük kulüp, ancak bu kadronun büyük takım olması için zamana ihtiyacı var. Öte yandan ne olursa olsun kenarda göz göze geleceği lidere. Halilhodziç Türkiye’de, geçen hafta Başakşehir maçında olduğu gibi çileden çıkartan hatalarla daha çok karşılaşacak. Sahada kalmayı becermek zorunda. Çünkü onun kenarda olması maç kazandırır.
Trabzonspor’un en büyük ihtiyacı ise taraftarına. Coşkulu, tribünde eğelenen ve futbolcusuna moral veren taraftar bu kadronun “takım” olmasındaki en önemli itici güç olacaktır. Kasımpaşa ligin güçlü ve birbirini iyi tamamlayan oyuncularından oluşmuş iyi bir takım olduğunu yine gösterdi. İlk hafta Babel’i bekleten Şota bu hafta da Scarione’yi beklet