Sabır...

Haberin Devamı ›
Aykut Kocaman inandığı adamlarla, inandığı sistemi oynamadığı takdirde sancı bitmez. Önde Stoch, Dia ve Gökhan Ünal varken arkalarında Alex oynarsa, arkada hiç kimseye güven vermeyen Bekir oynarsa Sarı-Lacivertliler’in maç kazanması gerçekten zor.
Önce talihsizliğinden bahsedelim Fenerbahçe’nin... Hakem ev sahibi takımdan oynayan Bekir’i rakip yarı sahada yaptığı faulden sonra ikinci sarı kartla kızartmamak için oyunu avantaja bıraktı, Fenerbahçe lehine kullandığı iyi niyeti gol olarak sonuçlandı. Tam “40 katır mı, kırk satır mı?” durumu. Herkesin “Eyvah. 50 dakika 10 kişiyiz” endişesine kapıldığı anda mağlup duruma düştü Fenerbahçe. İlk maçta oynamaya çalıştığı sürede darmadağın olan Fenerbahçe’nin bir kişi eksildikten sonra geriye yaslanıp daha az pozisyon verdiğini hatırlayınca keşke hakem düdüğü çalıp Bekir’i atsaymış diye düşündük...
İyi niyetine rağmen Bekir’le ilgili eleştiri yapmadan geçmek olmaz. İlk maçta önündeki oyuncuyu döndürüp bir gol yenilmesine neden olan, bu maçta hiç gereği yokken iki sarı kartlık hata yapan “tecrübeli” oyuncu ancak alternatif stoper olur, sağ bek değil...
Kocaman bence dev adımı dün devre arasında yaptı. Ya 4-4-2’ye dönecek ya da sisteminde ısrar etmek adına “usta”sından vazgeçecekti. İnandığını ve doğrusunu yaptı, Alex’i çıkartıp Selçuk’u orta sahaya atarken, yüksek karakterli ve kaliteli Gökhan’ı sahaya atıp sağ kanada işlerlik, savunmaya kademe kazandırdı. Talihsizlik peşini bırakmadı. Takımın en formda oyuncularından Stoch ikinci sarıyla oyun dışında kaldı!
Fenerbahçe iyi futbol için sistemin oturmasını, sakatların dönmesini bekleyecek, kazanacak. Ağustos başında üzüntü olabilir, “panik” ise bir çuval inciri berbat edecektir. Enseyi karartmamak lazım.