Piyango

Haberin Devamı ›
Sezon bittikten 2 ay sonra futbolculara sezon içinde gördükleri kartlar için astronomik cezalar veren Galatasaray yönetimi futbolcularına, “Niye ayağınızı topa sokmuyorsunuz?” diye sorar mı acaba diye düşünmedim dersem yalan olur...
Karabükspor “Toplama” takımıyla, Galatasaray’ın sözde “Bir arada oynama alışkanlığı olan yıldızlarını” perişan etti ilk yarıda. Skorun 0-0 olmasının sebebi elbette öncelikle 3 gol kurtaran Muslera ve Karabüklüler’in atak sonlandırmadaki zafiyetleriydi. Üstelik Bülent Yıldırım da Yatabare’nin şutu yandan auta giderken Selçuk’un Serdar’a yaptığı faule penaltı çalabilirdi.
Oyunun temel prensibi, “Ver ve boşa çık”. Galatasaray’da topu veren bakıyor, alan da geri oynuyor. Defans arkasına koşu yok. Yere kupa finalinden daha iyi basan Eren iki, Bruma bir kez denedi. Bruma’nın koşusunda Tolga’nın güzel pası Bruma ile gol de getirecekti, Ahmet izin vermedi.
Bekler çok kötü!
Carole kötüydü, Linnes daha da kötüydü. Carole’ün alternatifi de Linnes! Olcan’ın maaşını ödeyerek gönderip, Linnes’i sol bek alternatifi olarak düşünmek futbola yabancı olmanın ürünüdür. Ağır ağabeyler Selçuk, Sneijder vasat, gençler Sinan ve Bruma etkisizdi. Tolga Ciğerci temposu, isteği ve coşkusuyla takımın en iyisiydi. Ve uzatmanın uzatmasında Chedjou’nun ortasında topu çatala gönderen Eren alkışı hak etti. Biliyoruz ki artık Galatasaray’ın birinci sınıf bir santrforu var. Eren’in attığı golü ancak Eren gibi santrforlar atar.
Selam olsun TFF!
Başka bir şehirde, kameralarla kontrol edilen bir düzende, ev sahibi de TFF iken 100 kişinin yaptığı eylemlerin cezasını Galatasaray’ın “Temiz”, “Şiddet üretmeyen” taraftarına kesen federasyon yetkilileri sizlere de selam olsun! Futbolu ligimizin adı gibi “Süper” yönetiyorsunuz, o kadar olur yani!