Arama

Popüler aramalar

Kazanan Cim Bom!

Haberin Devamı

Beşiktaş’ın kanat bekleri Üzülmez ve Toraman top kazanıldığında hücuma coşku ve kararlılıkla çıkarken Galatasaray’da aynı görevi yapanlar taç kullanmak dışında yarı sahayı geçmiyorlardı. Beşiktaş’ın santrforu Nobre çıktığı her topta rakip stoperleri dağıtırken, ender gelişen Galatasaray ataklarında şişirilen toplar Arda’nın bakışları arasında Ferrari ve Fink tarafından kolayca uzaklaştırılıyordu. Galatasaraylı Emre Güngör’ün vurduğu her top yeni bir Beşiktaş atağı başlatırken, Sivok her topu kendi arkadaşlarıyla doğru yerden başlatıyordu. Bu tablo ilk yarının sonlarında boğucu bir Beşiktaş üstünlüğü sağlarken sahada büyüyen tek Galatasaraylı, kaleci Leo Franco oluyordu. Holosko’nun kafa şutunu kurtarışı, Galatasaray’ın UEFA Kupası’nın kazanıldığı maçta Taffarel’in Henry’nin kafa şutunu kurtarışını hatırlatacak kadar sıra dışıydı.

Uzun toplarla çıkmaya çalışan Galatasaray, Keita’nın güzel şutu ve Barış’la önemli fırsatlar yakalasa da, girişte anlattığımız Beşiktaş devreyi galip kapamayı sağlayacak futbol üstünlüğü de sağladı, pozisyon da yakaladı, gol yapamadı. İkinci devrede Uğur ve Hakan Balta biraz daha fazla sorumluluk alınca denge sağlandı. Arda’nın attığı gol İnönü’yü salladı yıkamadı. Her ne kadar Sivok’un golü beraberliği sağlasa da görünen o ki; Galatasaray kazandı...

Sarı-Kırmızılı ekipte Leo Franco ve Neill arkadaşlarından üstün performans sergilerken iki gollük şut atıp mükemmel çalımının ardından Barış’a harika bir orta yapan, top kazanan, top dağıtan Elano neden Brezilya milli takımında oynadığını gösterdi. Beşiktaş’ta ise Rüştü, Sivok, Toraman ve Üzülmez fark yaratanlardı...

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Son düdüğe kadar‘’

22 Şubat 2010, Pazartesi 03:30
YAZININ DEVAMI