Arama

Popüler aramalar

Kartal hakkıyla

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Aylarca süren mücadelenin ardından Galatasaray’a kazandırılan Ali Turan, Holosko’yu düşürüp Siyah-Beyazlılar Guti ile öne geçince, defansı öne çıkarmak Beşiktaş açısından büyük kumar olurdu. Çünkü Galatasaray’da şans yardım etmezse gol atacak futbolcu yoktu. Şans Galatasaray’a çok yardım etti, Ersan ve İbrahim’in hataları pozisyonlar getirdi ama dediğim gibi o anlarda da Cenk kalesinde devleşti. Hagi’nin ikinci yarıya Ali Turan’ı çıkartıp Sabri’yi dörtlünün sağına çekerek başlaması, Mehmet Badtal’ı hücum hattına yollaması akıllıcaydı ama milli futbolcular Sabri ve Hakan’ın önleri açık pozisyonlarda yaptıkları yerden ortalar yüzünden o hamle de hiçbir işe yaramadı. Hem Fenerbahçe hem Kayserispor maçlarında sağ kanatta oynatılan Elano’nun göbekte sıkıştırılması da bir başka teknik adam hatasıydı.

‘Milli ümitler’ teknik anlamda bu denli acemice işler yaparken, Beşiktaş tarihinin en büyük transferlerinden Guti, tekniğin de, ustalığın da ne olduğunu bir daha gösterdi. Galatasaray maçlarında bir başka coşku ve motivasyonla oynayan Nobre’ye attığı gol pası tam da genç futbolcularımıza gösterilecek ders niteliğindeydi. Ortanın şiddeti, yüksekliği mükemmeldi. Tabii Nobre’nin kafa şutu da!

Hilbert’e bir parantez açmadan geçmek olmaz. Futbol bilgisi, oyun disiplini mükemmel bir futbolcu. Galatasaray’ın sağ kanadında oynayan üç oyuncunun (Sabri, Ali Turan ve Pino) hep birlikte yapamadığını tek başına yaptı. Bir dakika önce gollük pası attı, 15 saniye sonra kalesini golden kurtaran adamdı. Acemi Holosko’nun muhteşem plasesi gol olsa, Beşiktaş için tarif edilemez güzellikte bir gece olacaktı.

Galatasaray açısından güzel iki şey vardı... Nobre’ye Cüneyt Çakır kart gösterirken Lucas Neill’ın itirazı, Beşiktaş’ın 2. golünden sonra Sarı-Kırmızılı taraftarın Beşiktaşlılar’ı alkışlaması... Zaten büyük kulüplerde olması gereken de budur.