Arama

Popüler aramalar

Kalbimizde iziniz kalıyor!

Telafisi olmayan şey ise ölüm. Karıncayı incitmeyen, emek çalmayan, ‘adam’ gibi yaşayan dostlarımız stresin ve sigaranın yarattığı sıkıntılara yenildiler.Benim bugünkü konum da bu...Abimi kaybetmenin acısını atlatmaya çalışırken, yeni haberlerle sarsıldım.

Haberin Devamı

Perşembe gecesi yayına çıkarken hayatta en çok sevdiğim dostlarımdan, mimar kardeşim Ali Güven’in aramızdan ayrıldığı haberi geldi. O geceden cumartesiye kadar ağladım. Siz tanımadınız ama futbolu en az yorumcular kadar bilirdi. İyi bir Beşiktaşlıydı. Aykut Kocaman, ben ve o, 2-3 haftada bir yemek yer, hayata dair her şeyi konuşurduk. Beşiktaş 2003/04 sezonunda Samsunspor maçında 5 kırmızı kartı görüp yokuş aşağı gitmeye başladığı gün, Aykut hoca ve ben, Cem Papila’nın duruşunun Türk hakemliği için bir milat olacağı sevincini yaşarken, Ali Güven ısrarla Papila’nın taraflı maç yönettiğini, nihayetinde futboldan anlasak da, niyet çözemediğimiz gerekçesiyle bizleri eleştirmişti. Biz ise ısrarlıydık. Bir süre sonra bir Galatasaray maçı yönetti. Cem Papila ve Ayhan kameranın kadrajındaydı. Ayhan 2 metreden küfretmek dahil tüm eylemleri yaptı. Papila kart kullanmadı. Ali Güven, aynı kararda olup olmadığımızı sordu. Biz ısrarlıydık! Tek cümleyle bizim değerlendirmemizi yargıladı: Sizin duruşunu en beğendiğiniz hakem hem kör, hem sağır!
Ve o uğruna kavga ettiğim Cem Papila duruşunu bozarak bana tarihteki ilk ve tek özür yazısını da yazdırdı...
Ya İmparator...
Nejat Biyediç de çok şey paylaştığımız teknik adamlardandı. ‘Adam’ sıfatını hakkıyla taşıyanlardandı. Büyük futbolcuydu. Türkiye’ye gelmiş en iyi 10 numaralardan biriydi. Hocalığında da öyleydi. Baliç’i dünya futboluna kazandıran isimdi. Bursaspor’un tekrar şahlanışı ve benim açımdan unutulmaz Avrupa macerası da onun dönemindeydi. “Gel” dediklerinde koşa koşa geldi, “Git” dediklerinde gıkını çıkarmadan gitti. Bursaspor sevgisi bambaşka bir yerdeydi. Anadolu kulüp başkanları 3 büyük taraftarıyken, Boşnak kardeşimiz Bursaspor aşkını hiç terketmedi.O melun hastalığı yenemedi. Onunla da, dün ölüm haberi gelen Cihat Erbil’le de vedalaşamadık.Her ölüm erken ölüm ama canımız çok acıyor... Ailelerinin, temsil ettikleri camiaların ve hepimizin başı sağolsun.

Haberin Devamı

Yazıyı rahmetli abim Cem Can’ın, beklenmedik ölümüyle hepimizin yüreğini dağlayan bir başka dostumuz Tevfik Lav’ın ardından yazdığı yazıdan alıntılarla noktalamak istiyorum: “Ani kopmalar yaşandı. Beklenmedik ve kesin... Bir sakatlık veya ölüm sonucu... Veda şansı bulamadan. Vedalaşmak; belki birlikteliğe doyum sağlama çabası belki de ayrı kalanların hayata karşı bir direniş manifestosu... En yoğun; almaya değil, vermeye dair asil ve insani bir sevgi iletişimi... Yani, yalnızca sevenlerin vedaya ihtiyacı vardır.

Ah Tevfik! Ben bunları yazarken senin böyle çekip gideceğini hiç aklıma getirmemiştim ki...
Fotoğrafını yakamdan çıkartıyorum, göğsümde izin kalıyor...”

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü