Kahraman Gökhan Gönül
Haberin Devamı ›
Kim ne derse desin isteyen Alex’i isteyen Emre’yi övgüye boğsun, Fenerbahçe’nin en önemli oyuncusu Gökhan Gönül. Yüksek karakterli, tempolu, coşkulu.
Pozisyon bilgisi yüksek. Yaptığı ters kademelerle takımının ligde çok daha kötü durumlara düşmesini engelleyen komple bir futbolcu.
Attığı gol, akıttığı terin, klasının, inatçılığının karşılığını aldığı, Fenerbahçe kötü oynasa da taraftarını şampiyonluk için umutlandırdığı birinci sınıf bir işçilik sonucuydu. Attığı gol bir yana, son dakikada Volkan’ın kornere attığı topta o yine çizgide görevinin başındaydı.
Onu da kurtaracaktı!
Antalyaspor Uğur’u Emre, Sedat’ı Alex ’e yakın oynatıp, kazandığı toplarda Fenerbahçe’nin ‘kronik’ savunma problemi yaşadığı bölgeye, Santos’un konu mankeni gibi durduğu sol kanattan etkili olmayı planlamıştı.
Kolayca gelseler de, son vuruşu yapamadılar. Maçın başında Uğur’un ve Necati’nin auta giden şutlarıyla biten atak da, Erkan’ın sıfıra inmesine rağmen veremediği pas da, Mehmet Yılmaz’ın aldığı hava topu da hep Santos’un savunamadığı bölgedendi. Üstelik dün kademesine girmesi gereken Yobo da Santos kadar savunmaya yabancıydı.
Ev sahibinin en yaratıcı iki isminden biri olan Tita, taç çizgisi kenarında ince işçilikler yapsa da, karşısında Gönül, hemen ardında Topuz vardı.
Temposuz Fenerbahçe’de savunmayı ayakta tutan isim Selçuk olurken, Emre de çok iyi oynadı. Çok sayıda sert faule maruz kalan tecrübeli futbolcu üçüncü bölgeye yaptığı koşularda tehlikeler de yarattı.
Bu koşuları muhakkak her müsabakada yapmalı. Özellikle maçın sonunda Alex’e verdiği ‘al da at’ pası harikaydı.
Trabzonspor’un puan kaybettiği haftada deplasmanda kazanmak Sarı Lacivertli futbolcuları sevindirse de, maçın tekrarını izlerken kimi zaman utanacaklardır.
Elli beşinci dakikadan itibaren tempoyu düşürmeye çalışmak, taçları 20 saniyede atıp, oyunu hep geç başlatmak büyük takım futbolcularına yakışmaz!