MENÜ

İlaç niyetine

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Keita ve Baros’suz, üstelik moralsiz takımın ilk 15 dakikada temposu mükemmeldi. Mükemmel tempo, Barış’ın şık topuğu ve Nonda’nın güzel vuruşu sonucu da getirdi. Elano ve Ayhan’ın yerine oynayan Mehmet Topal ve Barış çok önemli iki alternatif olduklarını gösterdi. Mustafa Sarp son zamanların en tempolu, en istekli futbolunu sergiledi. Defansın kanatlarında oynayan Hakan Balta sezon başından beri olduğu gibi vasat, Sabri de yine çok iyiydi. Savunma bu denli başarılı olup, takımın boyu biraz kısalınca ve Sivas da eski günlerinden fersah fersah uzak kalınca, Leo Franco kariyerinin en kolay 90 dakikasını geçirdi. Sabri’ye bir parantez açmak lazım, özellikle ikinci yarıda Kewell’a yaptığı gollük pas mükemmeldi. İyi futbol ve güzel pasların ödülünü tezahuratla alan Sabri, bir anda eski kimliğine döndü ve kendisine yapılan bir faulden sonra iki dakika tartışıp kartını gördü. Olmadı! Kewell bildiğiniz gibi. Zeki, çalışkan, sorumluluk sahibi örnek bir profesyonel. İlk dakikada Nonda’yı topla kaleye sokuyordu. Topu aldığı zaman hep en doğru adama, doğru pası yaparak başlıyor, iyi niyetli çabalarının ödülünü de bir şekilde alıyor. Dün Petkoviç’in acemiliğinin faturasını mükemmel şutuyla o kesti, maçı da bitirdi. Arda’ya gelince. Sadece son 1 haftada medyada hakkında yapılan haberler ansiklopedi kalınlığında ciltler oluşturabilecek genç yıldızın yüzü gülmüyor. Keita’nın yerinde başladı, sahanın her yerinde dolaştı. Kötü oynarmış gözükürken dahi pozisyonların çoğunda başrol ondaydı. Atmak varken Sarp’ı topla kaleye sokmaya çalıştı, kolayca gol yapabileceği diğer iki pozisyonu kullanamadı. Gülmüyor ve o kirli sakal onu çok yorgun gösteriyor. O gülmeden Galatasaray’ın yüzü gülmez! Fenerbahçe’yi yenmiş Antep’e, üç gol atan Sivas’ı bu kadar rahat yenmek küçümsenemez.

YORUM YAZ