Arama

Popüler aramalar

Doğru zaman, doğru vuruş

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Karsız, buzsuz günde bir yerden bir yere gitmenin çile olduğu İstanbul’da, maçın oynanıp oynanmayacağından Arena’ya gitmek gerçek taraftarlık. Sahaya yabancı madde atmadan, oyuncuların konsantrasyonunu üst düzeyde tutarak galibiyetin en önemli paydaşı oldular. (Bu ifadeler taraftarlara hamasi bir övgü ifadeleri değildir. Bilirsiniz yapmam. Hakettiler) Maça gelince. Galatasaray’ın kondisyon zaafiyeti de göz önünde bulundurulunca sürenin kısalması avantajdı. Gökhan Zan kariyerinin mükemmel maçlarından birini oynadı. Dün kötü gözüken Semih bugün harikaydı. Chedjou, risksiz oyun anlayışıyla Asamoah’a fırsat tanımadı. Riera da öyle... Kolay iş değil Tevez ve Llorente ile başa çıkmak...

Melo, harikulade oynayan bir başka adamdı. Selçuk, ağır zeminde istediği pasları yapamadı belki ama kaptan da zaferin kilit oyuncularındandı.

Ancak Galatasaray’ın kaderini değiştirenler öndekilerdi. Filmlerdeki gibi oldu biraz. Gollük bir şutu Buffon, tarafından son anda kurtarılan Drogba, maçın bitimine dakikalar kala Umut’un yükselttiği topu Hollandalıya güzel indirdi. Sneijder, zor pozisyonda topu sağ alt köşeden ağlara gönderdi. Şahaneydi. Doğru zaman, doğru vuruş! Hollandalı bir sezonda beklentileri karşılamamıştı, sadece bu golle bile hesabını maddi, manevi büyük ölçüde kapattı. Drogba’ya gelince. İndirdiği toplar, aldığı fauller, verdiği gol pasının ötesinde, uzatmada top saklayacağını düşünen Juventus’lu futbolcuları yatıra yatıra ceza alanına gelip Burak’a verdiği gollük pasla, ne büyük, neden büyük bir santrfor olduğunu gösterdi... Galibiyetten gelen puanlar, grup çıkıldığı için kazanılan bonus puanlar, ülke puanına katkılar, harika işler bunlar...