Çok ama çok yazık!

Haberin Devamı ›
Tam da ihtiyaç duyulan zaferdi. Doğru zamanda, doğru yerde gelecekti. Sol kanadın sahibi Dos Santos, alternatifi Uğur, en iyi stoper Lugano, sağ kanadın sahibi Topuz, her yerin adamı Özer yokken, Deniz ilk kez solda, Bekir ilk kez stoperdeyken, Gökhan Gönül yeri olmayan sağ önde oynayıp, aklı arkasındaki Önder’e takılıyken Fransızlar’ın en formda takımlarından biriyle oynayarak elemenin adı elbette ‘zafer’ olacaktı.
Fenerbahçe taraftarı hafta sonu ağlattığı Güiza’sını bağrına basarak, daha maçın başında büyüklüğüne yakışır bir gösteri yaparken, sahada da büyüyenler vardı. Emre kariyerinin en gösterişli oyunlarından birini sergiler, takımın beyni görevini Alex’in elinden almış gözükürken, füzesinin direkten dönmesi büyük talihsizlikti. Attığı gol şans değil, emeğinin karşılığını alması gereken ödülün tecellisiydi. Volkan vardı sonrasında devleşen, 3 hayati kurtarışla rakibin sevinmesine izin vermeyen. Selçuk vardı alan daraltan, arkadaki arkadaşlarını rahatlatan, oyunu doğru yerden başlatan...
Fenerbahçe’nin en büyük problem çözücüsü Alex, Güiza’nın pasında Güiza’nın kaçırdıklarından kolayını gol yapsa bugün aynı mücadele gazetelerde ‘Destan’ başlıklarıyla sunulacak, Sarı-Lacivertliler, 2010’da yaşadıkları kâbustan kurtulacaktı. Alex’in o golü yapması da gerekmiyordu, yememek yetiyordu, olmadı. Türk Futbolu’nun duran toplardaki alan ve adam paylaşma sorunu bir kez daha hortladı. Sarı-Lacivertliler’e hedef olarak maalesef Türkiye’deki iki kupa kaldı. Taraftar dünkü desteği verirse, o hedefler çok yakın.