Beklemeye değen adam: Robben
Grup maçları sürerken hiç de keyif vermeyen Hollanda kritiği yazarken Robben’i beklerken başlığı atmıştım. Ve Robben döndü! Maçın ilk yarısını Brezilya domine ederken ayakta kalan 2 futbolcu vardı. Biri, Kaka ve Maicon’un gollük şutlarını mükemmel bir biçimde kurtaran ve maçın kopmasına izin vermeyen kaleci Stekelenburg, diğeri de ensesinde Bastos’la dolaşmasına rağmen topu alıp yüzünü döndüğünde Bastos’un kademesine gelen 2 kişiyle birlikte 3 kişi bulan Robben’di... Robben ikinci yarıda topu biraz daha önde aldı, fauller yaptırdı, top sakladı, Van der Wiel biraz hücuma çıkanca ve Sneijder kendisine yaklaşınca rahatladı. Dunga kontrolünü yitiren ve silinen Bastos’u değiştirmek zorunda kaldı. İlk gol Sneijder’in o bölgeden yaptığı ortadan, ikincisi Robben’in kullandığı kornerden geldi. Brezilya’yı teslim alan futbolcu büyüktür, tartışılmaz!
Haberin Devamı ›
Gollerin kahramanı Sneijder kader adamlarından biri olurken, asıl pozisyonu sağ kanat olan Kuyt disiplini, takipçiliği, top kullanışı ile herkese örnek gösterilecek kadar başarılıydı.
Haberin Devamı ›
Melo o muhteşem pası atıp Robinho ağları havalandırdığında, futbol hayatını Juventus’ta sürdüren Brezilyalı'ya İtalyanların “Yılın bidonu” sıfatını vermelerinin büyük bir hata olduğunu düşünmüştüm. Skor 2-1’ken Robben’e taç çizgisinin yanında basıp kendini attıran ve arkadaşlarını bir kişi eksik oynatan Melo’ya o benzetme azmış. İlk golde Julio Cesar’ın kendisini bozmasıyla kendi kalesine bir de gol atan Melo “Yılın aptalı” ya da “Yılın sorumsuzu” sıfatına da layık bulunabilir. Dunga, Portekiz maçının 44. dakikasında oyundan alıp takımı 10 kişi kalmaktan kurtarmıştı. El bombasıyla başlayıp sanki Brezilya’nın sonunu o hazırladı.
Bu skor sanırım Hollandalılar kadar diğer rakipleri de sevindirdi. Ancak final önündeki en büyük engel olan Brezilya’yı temizleyen Hollanda’da defansın belkemiği sayılabilecek De Jong da yok...