Antep kendini bulunca…

Bu düzeyde bir takımı yönetmek için diploması yeterli olmayan, Türkiye’ye özgü bir çözümle takımın başında sahaya çıkan Sergen Yalçın’ın takımı kazandıkları maçların ardından kimlik değiştirmiş gibiydi. Özgüvenlerinin yükselmesi, teknik kalitelerini de sergilemelerini kolaylaştırmıştı. Mükemmel bir golle başladı Gaziantepspor. Bekir Ozan’ın Mustafa Yumlu’ya attığı çalım harika, vuruşu kötüydü. Dönen topa ise Cenk sol ayağıyla öyle güzel vurdu ki; Trabzonspor’un hem kaledeki, hem de başarısındaki 1 numarası Onur’un yapabileceği hiçbir şey olamazdı.
Balıkesirspor maçında son derece kötü bir mağlubiyet alan Trabzonspor oyunu dengeledikten sonra mükemmel bir atakla Gaziantepspor kalesine indi. Colman uzun zamandır vermediği kadar güzel bir pasla Malouda ile Karcemarskas’ı burun buruna bıraktı. Cenk zorunu gol yapmıştı, Malouda kolayı yapamadı, topu üstten auta yolladı.
İki takım da önce oynatmamak değil de, önce skor bulmak için oynamayı tercih edince futbolseverler açısından iyi bir maç oldu. Hücuma eskisine göre çok çabuk çıkan Gaziantepspor ikinci golü yapıp skor açısından rahatlama fırsatını Cenk’in sol çaprazdan şutu üst direkten dönünce kaçırdı.
Bordo Mavili ekipte Colman’ın iyi günlerinden örnekler sunması Trabzonspor’un golle bitebilecek ataklar yapmasını sağladı. Malouda’nın bir ortasına Olcan dokunamadı, Olcan’ın gollük bir pasında Malouda vurmakta geç kaldı. Yani son ya son pas, ya da ya da son vuruş başarısız olan Trabzonspor çabasının karşılığını alamazken, maçın bir diğer iyisi Cenk çok temiz bir vuruşla Onur’u bir kez daha mağlup edip, kendisinin ve takımının ikinci golünü attı.
Aslında devrenin Antep üstünlüğüyle tamamlanmasını sağlayan Cenk’in son vuruşlardaki ustalığıydı. Zira, Bamba Malouda’nın pozisyonundan daha kolay bir pozisyonda, Olcan’ın ortasında 3 metreden kafayla kaleye vuramadı. Düzgün vursa gol olacak, hiç dokunamasa arkadaki Henrique atacak, Bamba topu auta yolladı.
“İlker Meral’in son derece başarılı yönettiği müsabakanın ikinci devresinde futbolseverleri yine goller bekliyor” diyerek tamamladığımız maçın ikinci yarısı da futbolseverler açısından zevkli bir 45 dakikaydı.
Genç futbolcular Abdulkadir ve Kadir’in çıkması, Aykut ve Emre’nin oyuna girmesi, Antep’in önce skoru korumak istemesi oyundaki üstünlüğü Trabzonspor’a geçirdi.
İlk devrede kritik noktalarda etkili olamayan Malouda’nın pasını Henrique güzel şutladı, Karcemarskars harika kurtardı. Ve sonrasında maçın kaderine etki edebilecek bir hakem kararı yaşandı. Binya Olcan’ı ceza alanında dirseğiyle çok hafif bir şekilde ittirdi. Meral aut kararı verecekken, çizgi hakemi o itmenin penaltı olduğuna hükmetti. Peşinen söyleyeyim ben vermezdim. Gaziantepsporlu oyuncuların haklı bulduğum ama uzatınca yanlış olan itirazları sonucu değiştirmedi, Malouda’nın golünden başka gereksiz 2 sarı kart da geldi. Gaziantepspor sendeler gibi oldu, Bosingwa’nın ortasında Malouda’nın kafa şutu direkten döndü. Trabzonspor’a veriler tartışmalı penaltı kararından sonra, Antep’e verilen hatalı kornerin ardından, Traore’nin ön direkten attığı kafa golü farkı yine 2’ye taşıdı.
Hakem İlker Meral verdiği ilk penaltı kararı kafasını karıştırdığından olsa gerek, 75’te topa gitmeyip, direkt Bosingwa’ya müdahale eden Şenol’un yaptığı faulde penaltıyı çalmadı.
Trabzonspor çözülecek diye beklerken, Henrique’nin harikulade pasında Emre Güral’ın güzel golü ile maça yeni bir heyecan geldi.
Traore’nin Onur tarafından kurtarılan gollük vuruşu maçın erken bitmesini, Olcan’ın ortasında forvete çekilmiş Mustafa’nın topa dokunamayışı Trabzonspor’un puana ulaşmasını engelledi.
Uzatmanın uzatmasında 4’e sıfır gelişen Gaziantepspor atağı görülmeyen cinstendi. Traore atamadı!
Uzatma konusuna da değinelim. Çizgi hakeminin uyarısıyla verdiği penaltı kararının altında ezilip dağılan İlker Meral, oyunu çok az uzattı. Bütün tartışmaları unutalım, 85.20’den 90’a kadar top oyunda 2 dakika bile kalmadı…
Haberin Devamı ›
Çizgi hakemlerinin faydasını gördük mü; bence hayır?
Gaziantepspor’da ilk yarıda Cenk, ikinci yarıda Traore mükemmel oynadı. Medunjanin ve Mustafa orta sahada fark yaratan oyunculardı. Turgut Doğan’ın iyi oyununu da unutmamak lazım ancak istikrarlı değil.
Trabzonspor’da Olcan ve Bosingwa arkadaşlarından biraz daha iyi oynadı. Gençlerbirliği’nden beri umudumuz olan Soner ise kısa sürede hiç hazır olmadığını gösteren bir performansla sahadaydı. Bu oyunla bırakın Avrupa’ya gitmek Trabzon’da da kalamaz…