Altın değerinde 3 puan

Haberin Devamı ›
Maç öncesi istatistiklere baktığınız zaman denk güçlerin mücadelesini seyredeceğinizi umardınız. iki takım futbolcularının maaşlarındaki astronomik farklılığa rağmen 10 hafta sonucu oluşan puan durumu ve toplam istatistikler maçın ortada olduğunu gösteriyordu. İki takım de 14’er gol yemiş, Gaziantepspor rakip kalelere 13 gol bırakırken, Galatasaray rakibinden bir gol eksik atmıştı. Sarı-Kırmızılı
takımındaki tek fark Prandelli’nin yokluğuydu.
Melo sorumluluk alınca...
Sneijder’in biri Karcemarskas’ta kalan, diğeri direkten dönen iki şutu dışında son derece etkisiz, 3 pas yapamayan, dönen topları alamayan ve en önemlisi savunamayan bir Galatasaray izledik ilk yarıda. Ligin oynadığı futboldan en keyif alan takımı Gaziantepspor ilk yarının sonunda şut istatistiklerinde 12’ye 5, korner istatistiklerinde 4’e 1, topla oynamada yüzde 57’ye 43 öndeydi. Gökhan Süzen, Sabri ve Hamit’in savunmaya çalıştığı kanadı hallaç pamuğu gibi attı. Korner organizasyonlarında 2 büyük fırsatı kullanamadı. Emre 35. dakikada rakibi 2’ye bir yakaladıkları pozisyonda tekte Gökhan’a bırakabilseydi Gaziantepspor oyundaki üstünlüğünü skor üstünlüğüne de çevirebilirdi. Yapamadılar. Bruma’nın oyundan çıkışı, Umut’un girişi, Melo’nun biraz daha fazla sorumluluk alışı Galatasaray’ın oyunu önce dengelemesini, 70’ten sonra da Hamit’in katılımıyla üstünlüğü almasını sağladı. Son dakikada Özgür Yankaya’nın yanlış çaldığı bir faul düdüğünü, Umut’la birlikte hava topuna çıkan Karcemarskas’ın hatası takip etti. Burak takımı için hayat öpücüğü sayılacak golü Antep kalesine yolladı.
Takım öyle kötüydü ki...
Muslera, Sneijder arkadaşlarının biraz önündeydi. Takım öyle kötüydü ki, iddia ediyorum Galatasaraylı futbolcular, başka bir iş yapan futbolseverler olsalar, tatil günlerinde bu takımı seyretmek için bilet alıp, stada gitmezler. Bir tek Galatasaraylı futbolcunun ayağına kramp girmemesi, fifiziksel kalitelerinin yüksekliğinden değil, her şeylerini sahaya bırakmadıklarından. Altını çizmek istedim. Böyle devam derlerse,
şanslarıyla kazanılan puanları da kaybetmeleri kaçınılmaz. Bruma yarın yeni teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu’yla da tanışacak. 1 senede Fatih Terim, Mancini ve Prandelli’nin ardından dördüncü hocasıyla tanışacak. Ünal Aysal yönetimini tarih hiç unutmayacak.