MENÜ

Nazar değmesin!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş ya; benim ki de o misal. Milli Takım için çok olumlu şeyler yazmak istiyorum, ama elim gitmiyor. Çünkü bu takım beni, bizi, tüm Türkiye’yi o kadar çok hayal kırıklığına uğrattı ki geçmişte, şu an için herşey kusursuzun ötesinde iyi gitmesine rağmen, “acaba” kelimesi akıllara kazındı bir kere, çıkmak bilmiyor. Bir tereddüt ve ürkeklik var üzerimde. Böyle hissetmekte de sonuna kadar haklıyım. Neler yaşanmıştı Çünkü geçmişte bir çok fırsatı ellerinin tersiyle ittiler, kişisel kaprisler, egolar yüzünden. Oysa yapmaları gereken tek şey, birbirlerine biraz saygı duymak ve birlikte oynamayı becerebilmekti. Ama yapamadılar, ya da yapmadılar. Özellikle Sırbistan’daki Avrupa Şampiyonası öncesi idmanlarda küfürleşmeler, yumruklaşmaya varacak hareketler, lakayıt davranışlar gırla gidiyordu. Ardından bir sihirli değnek (!) değdi sanki, Japonya’daki Dünya Şampiyonası’nda tüm Dünya’ya örnek olacak bir takım oldular. Savaşarak, yardımlaşarak, gerek savunma, gerek hücumda bir bütün olarak, herkesin sempatisini kazandılar. 2007 Avrupa şampiyonası öncesi tüm oyuncuların ortak görüşü, “O havayı tekrar yakalarsak, bizi kimse tutamaz” yönünde. Sonuna kadar da haklılar. Kadroya bakıyoruz oyun kurucular; Üç ülkede birden yıldızlaşan Ender Arslan, Benetton Treviso’ya transfer olan Engin Atsür, genç yeteneğimiz Hakan Demirel, geçen yıl Türkiye’nin tozunu atan Tutku Açık. Forvetler; Avrupa’nın en önemli skorerleri Serkan Erdoğan ve İbrahim Kutluay, NBA’de çok başarılı sezon geçiren Hidayet Türkoğlu, Barcelona’ya rekor bir ücrete imza atan Ersan İlyasova, savunma üstadı Ömer Onan, yine bir başka NBA adayı Cenk Akyol, uzunlarımız; All Star Mehmet Okur, Euroleague’in en deneyimli isimleri Kaya Peker, Ermal Kurtoğlu, Kerem Gönlüm, blok kralı Fatih Solak, genç yıldızlar Semih Erden, Oğuz Savaş ve Ömer Aşık. Kağıt üzerinde kesinlikle ispanya ve Yunanistan ile birlikte şampiyonluk adayıyız. Bu kadar derin ve yetenekli bir kadro başka takımlarda yok. Peki bu kağıt üstündeki üstünlük, sahaya da yansıyacak mı, yani o hava tekrar yakalanacak mı? Konsantrasyon süper Antrenmanlarda bakıyorum, Mehmet, Hidayet, İbrahim, Serkan ve diğerleri nerede seçemiyorum (!). Sanki sıradan bir takım, büyük bir ciddiyetle çalışıyor, hocasının isteklerini harfiyen yerine getirmeye çabalıyor herkes. Kimsenin, kimseden farkı yok. Yaptıkları işe ve birbirlerine saygı duyuyorlar. Ne bir gereksiz şakalaşma, ne en ufak bir disiplinsizlik var. Hiçbirinin ağzını bıçak açmıyor, full konsantre bir şekilde hazırlanıyorlar önlerindeki hedefe. İlk kez kadroya dahil olan Ömer Aşık neyse, Mehmet Okur da o. Galiba onların da sütten ağzı yanmış. Böyle devam ederlerse madalya bize çok yakın. Aman nazar değmesin!

YORUM YAZ