Arama

Popüler aramalar

Kaf Kaf'a çok yakıştı

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Müthiş bir final izledik Ankara Arena’da. Geçen yıl Türkiye Kupası’nı müzesine götüren Pınar Karşıyaka, mütevazı bütçesi ile Euroleague şampiyonluğu ile yola çıkan Fenerbahçe Ülker’i geçip çok büyük bir iş daha başardı.

İki kere farklı geri düşmelerine rağmen mücadeleyi bırakmayan, kritik anları rakibinden daha iyi oynayan Kaf Kaf, en büyük kupayı müzesine götürdü.

Coach Ufuk Sarıca’dan başlayalım. Takım maça 9-0 geri düştü, en ufak bir panik yapmadı. Başkası olsa koşa koşa mola alırdı belki ama onun duruşu, oyuncularına da güven verdi. Molasız bu sorunu çözen Karşıyaka, bütün maç oyunun içinde kaldı.

3. çeyrekte 14 sayı atan Goudelock, bütün dengeleri değiştiriyordu ama son çeyrekte rakibi 9 sayıda tutup, son dakikada 2 top çalan Kaf Kaf, bu kez de 8 sayıdan gelip küçük çaplı bir mucizeyi gerçekleştirdi.

Oyun kurucu ve 4 numara farkı da skorda belirleyici oydu. Karşıyaka’nın iki 4 numarası Gabriel ve Barış Hersek, 6 üçlükle 24 sayı üretirken, Fenerbahçe’nin 4 numaraları Veselj ve Bjelica 7 sayıda kaldı. Binlerce taraftarı ile birlikte müthiş bir sevinç yaşayan Karşıyaka, bu kupayı sonuna kadar hak etti.

Fenerbahçe’nin geçen yıldan kalan sorunları devam ediyor. Oyun kurucu ve 5 numaraya gereken takviyelerin yapılmaması, Fenerbahçe’nin başını yine çok ağrıtacak. Maçı 2 asistle tamamlayan Hickmann, son dakikada yapılan 2 top kaybının da başrol oyuncusuydu. Obradoviç, uzun pozisyonuna transfer edilen Semih’in yüzüne bile bakmadı.

Avrupa’nın en büyük coachu Obradoviç geldi olmadı, ardından bu işleri toparlasın diye Avrupa’nın en iyi Genel Menaceri Gerardini geldi, yine olmamış gibi görünüyor... Yapacakları oyun kurucu ve pivot pozisyonuna iki transferdi altı üstü, bunlar gidip 2 numaralı pozisyonu 5 oyuncu ile doldurdular.

Türkiye çiftlik nasıl olsa... Ne medya baskısı var, ne de futbolda olduğu gibi taraftar baskısı. İstedikleri gibi at koşturuyorlar. Bu İvkoviç’li Efes için de geçerli, daha önce Türkiye’ye gelmiş diğer büyük coachlar için de...

Bu yüzden yıllardır milyonlar harcayıp, Final-Four’ları televizyondan izliyoruz...

Sezon skandal bir finalle bitmişti, yine skandal bir finalle başladı. Maçın oynanacağı kent gizlendi, biletler satışa çıkmadı, davetiyeler elden ele dolaştı, sonunda bu harika maç boş tribünlere oynandı.
Zaten yıllardır hiçbir Cumhurbaşkanı gelip adına düzenlenen kupayı verme zahmetinde bulunmuyor. Değiştirin adını.. Süper kupa mı, hiper kupa mı, maksi kupa mı ne yaparsanız yapın, hem ‘aman olay çıkar da başım ağrır mı diye düşünmekten’, yani uykusuz geçen gecelerden kurtulun, hem de bu siyasi oyunları spora alet etmeyin...