Kaf Kaf hak etti

Fenerbahçe’den sonra Anadolu Efes’i de deviren Karşıyaka, dar rotasyona rağmen 5 günde yaptığı üçüncü maçın da sonunu çok iyi getirdi. 20 saniye kala 3 sayı öndeyken faul hakkı da dolmamışken, taktik faul yerine savunma yapmayı tercih etmek büyük hataydı. Nitekim, Can’ın Planinic’e yaptığı 3 sayılık faul, ellerindeki kupayı neredeyse rakibe veriyordu ama son saniyede turnuvayı ve maçı çok iyi oynayan Dixon’un potaya giderek aldığı faul, şampiyonluğun da müjdecisi oldu.

Batista’nın 1 dakika kala aldığı hücum ribaundu sonrası attığı basket de çok kritikti.

Barış, Can, Diebler ve Williams da maksimum katkı verdiler. Son 1 aydır savunmayı mükemmel uygulayan bir takıma karşı düzenden çıkmak durumunda kaldılar ama kullandıkları 25 üçlüğün 12’sinde isabet bulmaları, oyun konsantrasyonlarının da ne kadar üst düzeyde olduğunun göstergesiydi.

Efes, Semih-Hopson’ı kestikten sonra savunmacı, mücadeleci bir takım kimliğine büründü. Sezon başından bu yana vasat olan kadro bir de mücadele etmeyince sahada hiç keyif vermeyen bir takım izliyorduk. Ama şimdi kaybetseler bile sonuna kadar savaşıyorlar. Kötü başlayan sezonda bu kupa onlar için büyük moral olacaktı. Kazanabilirlerdi ama son saniyede şans daha çok isteyenin yanında oldu.