MENÜ

İtalyan laneti

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

55 yıldır yenemiyorduk. Kazanırsak hem Avrupa Şampiyonası’na katılmayı neredeyse garantileyecek, hem de tarihe geçecek bir sonuç alacaktık.

Kazanmaya da son derece yakındık. İtalya’da son 8 dakikaya 10 sayı önde girdikten sonra kaybetmiştik, kendi evimizde 18 sayıdan maçı verdik.

Olacak şey değil.

Tamam İtalyanlar özellikle ikinci yarı olağanüstü bir basketbol oynadı. Kullandıkları tam 10 üçlüğün 8’inde isabet buldular. Ama böyle de maç verilmez. 18 sayıdan yakalandık tekrar farkı 12’lere çıkardık ama maçı bir türlü koparamadık.

Tek devre savunma yapmak bu tip maçları kazanmaya yetmiyor demek. İlk yarıda 31 sayı, ikinci yarıda 52 sayı yedik. Bir de 4 çeyreğin de sonunda hep saçma sapan basketler yedik. Bu hastalık Avrupa Şampiyonası’ndan bu yana devam ediyor.

İkinci yarı rakip kısaldı biz uzadık. İtalyanlar bütün ters eşleşmelerde üstünlük sağladılar. Ya bizim uzunlar üzerinden üçlükler attılar, ya da geçip potaya gittiler. Koskoca 40 dakika boyunca bir türlü önlem alamadık. Biz sahada uzunken top hiç Semih ve İlkan’a inmedi. Yine kötü faul attık. 23 atışın 8’ini kaçırdık. Bir de 2. yarıya Kerem ve Semih niye kenarda oturarak başladı, hiç anlam veremedim.

Ender’in ilk yarıdaki 4 üçlüğüne, Doğuş’un savunma ve hücumdaki inanılmaz gayretine, Furkan ve Serhat’ın ilk yarıdaki harika oyununa yazık oldu. Bütün oyuncularımıza methiyeler dizmeye hazırlanırken, Sassari’de bizi yıkan Datome’nin son saniye basketi ile biz yıkıldık.

Adam adama savunma yapamıyoruz diye 50 saniye kala alan savunmasına döndük. Bu nasıl alan savunması. Hackett ölçtü, biçti, bizim oyunculardan yanına yaklaşan bile olmadı.

Hakemler de maç sanki İtalya’da oynanıyormuş gibi yönetti. Şimdi Çekler’i 19 farkla yenmeye bakacağız. Gerçi 2 galibiyet bile en iyi 3. olmaya yetebilir ama dün işi burada bitirmek işten bile değildi.

YORUM YAZ