Fener, mucizeyi gerçekleştiremedi

Haberin Devamı ›
Bu tip maçları oynamak kolay değildir. Buraya gelen bütün takımların hedefi finalde yer alıp, kupayı kazanmaktır. Gerisi ise teferruat. Bir saat sonra sahne alacak assolistler öncesi izleyenleri eğlendirmeye çalışan ‘uvertür’ gibi hissedebilir oyuncular kendini.
Motive olmak da zordur. Nitekim dün, Fenerbahçe Ülker’in maça motive olması da 22. dakikayı buldu. Felaket bir ilk yarı oynandı. Real karşısında 27 sayı geriden gelmeyi deneyen Sarı-Lacivertliler, dün 22’de 28 sayı geri düşmüştü: 54-26. Bu dakikada Semih oyuna girdi, takımı biraz hareketlendirdi, sonra taraftar ayağa kalktı. Sanki sihirli değnek dokundu takıma. Goudelock’un müthiş performansı önderliğinde 12 dakikada 44-16’lık seriyle skor 70-70 oldu. Tarihte eşine az rastlanır bir geri dönüşü gerçekleştirdi Sarı-Lacivertliler Madrid’de...
Hoşumuza giden taraf
Tam öne geçeceği sırada Bjelica’ya önce bir hatalı yürüme çalındı (bana göre yoktu), ardından yine Bjelica hızlı hücuma çıkarken, Kirilenko’ya gereksiz bir hücum faul yapınca, havlu atmak üzere olan CSKA, Jackson ve Nichols’un üçlükleri ile tekrar hayata döndü. Real maçında da, CSKA maçında da oynamaya çok geç başladı Sarı-Lacivertliler. 27 ve 28 sayı farklar kabul edilir gibi değildi. Final-Four’da tek hoşumuza giden taraf, bu kadar büyük farklara rağmen denemekten asla vaçgeçmemesi, fark ne olursa olsun, yenilgiyi kabul etmemesi oldu Fenerbahçe’nin...
Süperstar eksikliği
Final-Four macerası umut ettiğimiz gibi bitmedi bizler için. Burada olmak güzeldi ama daha da güzel olabilirdi her şey... Bu takımın iskeleti, gelecek sene de duruyor. Yapılacak bir iki takviye ile yine Final-Four’da olunabilir... İlk yılımızda tecrübe eksikliğini fazlasıyla hissettik. Bir de ‘süperstar’ eksikliği. Son yıllarda şampiyon takımlara bakın, hepsinin bir ‘Jasikevicius’u, bir Diamantidis’i, bir Spanoulis’i’ vardı. Günlük performansların öne çıktığı, şansların eşit olduğu yerde, farkı ‘süperstar’lar yaratıyor. Bunu Madrid’de de bir kez daha gördük.