‘’Ya Atina ya Litvanya‘’
Euroleague, sezona devam kararı alırsa kalan normal sezon maçlarını ve final-eight'i tek bir kentte seyircisiz olarak oynatacak. aday kentler arasında Atina, Moskova ve Kaunas-Vilnius ikilisi yer alıyor. Ancak Rusya'da giderek artan hasta sayısı, bu ülkenin şansını azaltıyor.
Euroleague, bir şekilde sezonu tamamlamanın planlarını yaparken, olası fikstürü de açıkladı...CEO Jordi Bertomeu'nun telekonferans yöntemiyle düzenlediği basın toplantısında açıkladığı gibi, sezon temmuz ayı içinde bitecek ve tüm maçlar bir şehirde oynanacak.Hangi ülke olduğu açıklanmadı ama şu an için üç şehir öne çıkmış durumda. Avrupa kıtası, koronavirüs’ten fazlasıyla etkilenirken, durumu kontrol altına almaya başlayan ülkeler var. Tabii bir şehirde iki salonun bulunması, konaklama imkanlarının 18 takımı ağırlayacak kapasiteye sahip olması gibi faktörler ön plana çıkacak.
Tek bir kent gibi...
Şu ana kadar Atina, Moskova ve Kaunas-Vilnius şehirleri ön planda. Yunanistan ve Litvanya'da vaka sayıları azalırken, Rusya'da artması Moskova ihtimalini biraz azaltıyor. Bana göre maçlar ya Dostluk ve Barış, OAKAgibi iki Euroleague salonu bulunan Atina ya da Kaunas-Vilnius ikilisinde oynanacak. Kaunas'ın 18 takımı ağırlayacak otel kapasitesi yok. Ancak başkent Vilnius karayoluyla 45 dakikalık mesafede. Bu iki şehir, Moskova, Atina ve İstanbul'daki salonlar arasındaki mesafe düşünüldüğünde tek bir kent gibi değerlendirilebilir.
Seyirci olmayacak
Sonuçta, salgının önümüzdeki aylarda kontrol altına alındığı düşünülerek yapılan bu planlamada ülkelerine giden yabancılar, kulüplerinin bulunduğu şehirlere gelip 29 Mayıs'ta 14 günlük karantina altına alınacaklar. Takımlar 12 Haziran-2 Temmuz arası kamp dönemi geçirecek. 4-26 Temmuz arası ise bu şehirlerden birinde kalan sezonu tamamlayıp, ilk sekiz Final-Eight oynayacak. Maçlara seyirci alınmayacak.
İşte Euroleague’in sezonun devam etmesi halinde aldığı kararlar:
Maçlar yeniden başlayana kadar oyunculara maaş ödenmeyecek.
Sezonun tamamlanması halinde maaşlarında yüzde 85’i, iptal edilmesi halinde yüzde 80’i 15 Ağustos’a kadar ödenecek.
Oyuncuların sözleşmeleri 31 Temmuz’a kadar geçerli olacak.
Şartların elvermesi durumunda kalan 54 karşılaşma tamamlanacak ve şampiyonu belirlemek için tek maç eleme usulüne göre 8’li eleme yapılacak.
Sezonun devam etmesi kesinleşirse, tarihler şu şekilde uygulanacak:
29 Mayıs-11 Haziran: Karantina süreci (Eğer gerekirse)
12 Haziran-2Temmuz: Hazırlık kampı
4-17 Temmuz: EuroCup maçları (Tek bir merkezde)
4-26Temmuz: EuroLeague maçları (Tek bir merkezde
‘’Avrupa geç kaldı‘’
Rudy Gobert, NBA oyuncuları Tray Thompkins ve diğer Euroleague oyuncuları derken, sonunda koronavirüs Türkiye’deki sporcularda da görüldü. Sabah, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün yaptığı açıklama ile güne başladık. 4 oyuncu ve 4 idari kadro çalışanında koronavirüs belirtilerine rastlandığını öğrendik. Bu 8 ismin testleri pozitif çıkmış.
Yapılan ikinci testte ise 2 oyuncu ile 4 idari ve teknik kadro çalışanında virüs saptanmış. İşin başlangıcı ise 28 Şubat’ta oynanan Valencia- Fenerbahçe maçına dayanıyor. Bu deplasman dönüşü sonrası bazı oyuncularda rahatsızlıklar baş gösteriyor ama çok hafif seyrettiği için kimse hastalanmıyor.
Sadece idari ve teknik kadrodan bir kişi halen kontrol amaçlı olarak hastanede tutuluyor.
Pandemi uyarısına rağmen oynattılar
28 Şubat’ta İtalya’da patlak vermiş olan salgın İspanya’ya da sıçramıştı. Ve Fenerbahçe, Valencia’dan sonra Kızılyıldız ve Khimki ile de Euroleague maçı oynadı. Herkes, Türkiye’deki seyircisiz maçlara odaklanmış durumda. Ama Euroleague, FIBA ve NBA, Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘pandemi’ açıklamasına kadar maçları oynattı.
Hem de ülkelerde binlerce vaka görülmesine rağmen. TOFAŞ, 4 Mart’ta İspanyol takımı Andorra’yı ağırladı. 11 Mart’ta Fenerbahçe Kadın Basketbol takımı taraftar önünde Fransız Bourges ile karşılaşırken aynı gün yine Fransa’da Lyon’un, Rus ekibi Nadezhda’yla maçı vardı. FIBA bu maçları oynattı. Ki Fransa’da o tarihlerde ciddi boyutlara ulaşan bir salgın bulunuyordu.
Futbolu saymıyorum bile. Onlar ‘pandemi’den sonra bile binlerce taraftar önünde uluslararası maç oynanmasına izin verdiler. Hele ki 10 Mart’ta 40 bin kişi önünde Valencia-Atalanta maçının oynanması tam bir facia.. Sonuçta olan oldu. Öğrendiğim kadarıyla Fenerbahçeli basketbolcular hastalığı çok hafif atlatıyorlar. Gençler ve sporcu oldukları için bünyeleri çok kuvvetli.
Umarım, oynadıkları Avrupa ve Türkiye Ligi maçlarında rakiplerine bulaşmamıştır. Ama şu ana kadar başta Beşiktaş olmak üzere böyle bir hastalık bulgusuna rastlanmadı. Bir an önce şu virüs belasından kurtulup sağlıklı ve basketbol dolu günlere dönmek üzere...
‘’Mucizeye Ali izin vermedi‘’
Beşiktaş Sompo Sigorta adeta eksildikçe çoğalıyor. Takımdan ayrılan Theodore, McAdoo ve McKissiç gibi yıldızların yokluğuna rağmen oynadığı basketboldan taviz vermeyen Beşiktaş, Fenerbahçe Beko karşısına da mevcut kadronun en etkilisi isimleri İsmet Akpınar ve Samet Geyik’ten yoksun olarak çıkmıştı. Bu şartlar altında Fenerbahçe’nin kolay bir galibiyet alması bekleniyordu.
Beşiktaş 13 sayı geriye düştü
Nitekim Obradoviç de, maça Ali, Egehan, Melih, Berkay ve Ahmet beşiyle başladı. 7 dakika sahada kalan bu beş skoru 13-8’e getirdi. Daha sonra 5 yabancı sahaya girince periyodu 25- 10, devreyi de 46-29 galip bitirdi. Ama Burak Bıyıktay ve öğrencilerinin pes etmeye niyeti yoktu. Gerçekten inanılmaz bir karakter ortaya koyuyorlar. Yine geri adım atmadılar ve mücadeleyi bırakmadılar. İlk yarı potasında 46 sayı gören Siyah-Beyazlılar, 3. çeyrekte 15 sayı yedi. Son 5 dakikaya girilirken de skor 70-57 Fenerbahçe lehineydi.
Fenerbahçe 2. derbi vakası yaşanmadı
Bu andan itibaren Galatasaray derbisine benzer bir senaryo yaşandı. Bir türlü maçları koparamayan Kanarya, yine panikledi. Beşiktaş, Birkan ve Oğuz’un sayıları ile geri geldi. 22 saniye kala da Birkan’ın üçlüğü ile Kartal maçta ilk kez öne geçti. 73-72. Son 5 dakikada 16- 2’lik bir seri yakalamıştı Siyah-Beyazlılar. Ama bu kez Ali Muhammed, 2. bir derbi felaketine izin vermedi. Bitime 2 saniye kala potaya gidip sayıyı bulan tecrübeli guard, takımını ipten alırken, Beşiktaş’ın mucizesine izin vermedi.
‘’Çifte kayıp‘’
Fenerbaçe Beko için çok kritik bir deplasmandı. 13 galibiyeti bulunan Kanarya, İstanbul’da 89-76 yendiği 12 galibiyetli Khimki’ye konuk oldu. Sarı-Lacivertliler, hem maçı hem de ikili averajı kaybetti: 82-68. İlk periyot Shved’e çözüm bulamayan Fenerbahçe, 26-18 geri düşerken Obradovic 2. çeyrekte 3 uzuna döndü. Shved’i Vesely ve Williams ile savunan, sürekli adam değiştiren Kanarya, rakibin hücum düzenini bozdu. Bir ara 40-35 öne geçen ekibimiz, devreyi 41-40 yenik kapadı.
Top kayıpları ve hücum ribauntları
3. periyot ise maçın çözülme anı oldu. Yine 3 uzunla sahaya dönen Fenerbahçe, bu kez hücum etmekte çok zorlandı. Khimki, tepedeki ikili oyunlarda sürekli ikili sıkıştırma yaparken De Colo savunmasında çok başarılı oldu. Top kayıpları ve hücum ribauntları da devam edince Khimki kontrolü ele aldı. Maçın kaybedileceği belli olmuştu. Fenerbahçe, ikili averajı kurtarmaya çalıştı, bu fırsat da eline kadar geldi. Durum 80-67’yken, Kaliniç serbest atışlardan birini kaçırdı. Vesely, her zamanki gibi ribaundu almak yerine topa vurmayı tercih edince, ilk maçı 13 farkla kazanan ekibimiz, salondan 14 farkla yenik ayrıldı. Sarı-Lacivertliler, kazanması halinde 6. sıraya kadar yükselip büyük avantaj yakalayacaktı ama bu fırsatı değerlendiremedi.
‘’Avrupa'da kritik cuma‘’
Euroleague’de son 7 haftaya girilirken anadolu efes, Maccabi’ye şanssız bir şekilde yenilip 4. mağlubiyetini alırken zirvedeki yerini korudu. Son 7 maçın 5’ini İstanbul’da oynayacak efes, liderlik için çok avantajlı. olympiakos’u yenerlerse hem kendi adlarına birincilik için önemli bir adım daha atacaklar, hem de Fenerbahçe’nin Playoff’taki rakiplerinden biri olan Yunan ekibine darbe vurmuş olacaklar. Sarı-lacivertliler ise kör topal ilerliyor. Kızılyıldız’ı 66-63 yenen Fenerbahçe basketbol adına iç açıcı bir performans sergilemese de 13 galibiyete ulaştı ve 7. sıraya yerleşti. 12 galibiyeti olan Khimki’ye konuk olacak olan Sarı-lacivertliler’de, Sloukas yok. Son deplasmanda Valencia’ya karşı çok konsantre bir basketbol oynamışlardı.
Bir taşla iki kuş...
Aynı performansı devam ettirirlerse hem Khimki ile farkı açacaklar, hem de 6. sıradaki Panathinaikos’a biraz daha yaklaşacaklar. Öyle ki gelecek hafta alınacak bir Panathinaikos galibiyeti, Fenerbahçe’yi bir anda 6. sıraya bile taşıyabilir. Sezon boyunca bekleneni veremeyen Sarı-lacivertliler, bu aylarda ritm bulursa yine euroleague’in en tehlikeli takımlarından biri olabilirler.
‘’Zor da olsa Fener‘’
Deplasmanda oynanan güzel basketbol sonucu alınan Valencia galibiyeti ile Fenerbahçe için daha umutlu düşünür olmuştuk. Ama Sarı-Lacivertliler, Kızılyıldız karşısında yine eskiye döndü, yine mağlubiyetin kıyısından döndü. Takımın bu seneki en büyük sorunu ribaunt. Ribauntlarda 40’a 28 yenilen Sarı-Lacivertliler, fena savunma yapmadığı maçı az kalsın bu nedenle kaydediyordu. Maça iyi başlayan, ilk periyotta farklı öne geçen Kanarya, devreyi de önde bitirmesine rağmen 3. periyot sendromu ile karşı karşıya kaldı.
5 dakikada sadece bir basket bulabilen temsilcimiz, Kızılyıldız’a yakalandı ve geri düştü. Oyunun geri kalan bölümü tam bir kör dövüşü şeklinde geçti. Sloukas’ın yokluğunda hücumda hiç organize olamadık. Bu bölümlerde De Colo ve Williams’ın bireysel çabaları ve son hücumda Kalinic’in attığı kritik uzak mesafeli şut Fenerbahçe’yi 66-63 öne geçirdi.
Oyun kötü...
11 saniye kala faul yapma fırsatı da varken bunu denemeyip savunmayı tercih eden Fenerbahçe karşısında Kızılyıldız, Perperoglou ile bir üçlük şansı buldu ama isabet bulamayınca, Fenerbahçe ecel terleri döktüğü maçı kazanmayı bildi. Şimdi deplasmanda alınacak bir Khimki galibiyeti ve haftaya İstanbul’da kazanılacak Panathinaikos maçı Fenerbahçe’yi bir anda 6. sıraya bile taşıyabilir. Rakiplerin kaybettiği bu haftada oyun kötü ama kazanmak güzeldi.
‘’Freni yok!‘’
Efes otomatiğe öyle bir bağlamış ki, rakip kim olursa olsun, takımda kim oynamazsa oynamasın aynı basketbolu sergiliyor. Makina düzeninde, adeta gözü kapalı oynuyorlar. Takımın yıldızı, Euroleague’in en değerli oyuncusu Larkin’in olmadığı ikinci maçta Alba Berlin’i deplasmanda güle oynaya 99 sayı atarak yendi Efes. 13. deplasmanda 12., arka arkaya 11. galibiyet geldi. Şu an için Euroleague seviyesinin çok üsünde Efes... Sakatlıktan çıkan Micic, öyle bir basketbol oynadı ki, 9 kop kaybedip rekor kırmasına rağmen 23 sayı, 9 asist ve 5 ribauntla 35 verimlilik puanı elde etti.
O top kayıpları da olmasa 40’ları geçecek. Uzun süre tedavi gören Moerman da yavaş yavaş eski formunu buluyor. Singleton’ın kötü gününde bu kez Fransız forvet sahne aldı. 19 sayı ve 7 ribauntla oynadı. Beaubois ve Simon da tamamlayıcı rollerini başarıyla uygulayınca ortaya enfes bir basketbol ve harika bir hücum performansı çıktı.
Nefesleri yetmedi
İki yıldır istikrar abidesi olan Pleiss’in de 9/12 isabet oranı ile attığı 18 sayı gözardı edilmemeli. Alba skordan bağımsız oynayan bir takım. Bu nedenle hiç oyun disiplininden çıkmıyorlar. Efes iki kere 20’li farklara yaklaşmasına rağmen, çaktırmadan geri geldiler. Ama son bölümde nefesleri yetmedi. Aslında çok zor bir deplasmanı, kolaymış gibi gösterdi Efes.
‘’2. Aslan baskını‘’
Fenerbahçe Beko’nun, ağır Real Madrid yenilgisi sonrası Galatasaray derbisinde reaksiyon göstermesi bekleniyordu. Bu salonda ezeli rakiplerine hiç yenilmemişlerdi. 2011 yılından bu yana da iç saha mağlubiyeti almıyorlardı. Derbi öncesi ibre Fenerbahçe’yi gösterse de Galatasaray Doğa Sigorta coach Ertuğrul Erdoğan yönetiminde Ülker Arena’ya gerek mental, gerekse taktikse anlamda çok hazır gelmiş. Öyle ki ilk yarıda çok fazla top kaybı yapmalarına rağmen aldıkları hücum ribauntları ile hep oyunun içinde kaldılar. Maç sonu Galatasaray 17’si hücum olmak üzere 44 ribaunt alırken, Fenerbahçe sadece 26 ribauntta kaldı.
Harrison ve Poythress...
İşin mücadele ve konsantrasyon kısmında Galatasaray’ın ne kadar önde olduğunun da bir göstergesiydi bu. Buna rağmen Sarı- Lacivertliler, Melih ve De Colo’nun üçlükleriyle 59-53 geri düştükleri maçta 12-0’lık seriyle skoru lehine çevirdi. Bitime 4 dakika 43 saniye kala da 75-67 öne geçtiler. Geriden gelip ivmeyi yakalamış, taraftar da havaya girmişti. Buradan maç vermeyi de ancak bu seneki Fenerbahçe takımı başarırdı. Öyle de oldu. Galatasaray mola dönüşü, Harrison ve Poythress’le geri döndü. Üçlüklerle öne geçen Kanarya, Sloukas ve Melih ile bomboş pozisyonlar bulmasına rağmen bu kez şutları sokamadı. 4 dakika 43 saniyede kullanılan 9 üçlüğün hiçbiri girmeyince 13-0’lık seri yakalayan Galatasaray, sonuna kadar hak ettiği derbi zaferine imza attı.
Auguste 17 sayı ve 15 ribauntla pota altının tek hakimi olurken, yeni Amerikalı Roberson da ilk maçında ciddi katkı verdi. Sakatlıktan çıkan Yiğit’in de kritik üçlükleri gözardı edilmemeli.
Vesely’nin hareketi kaybettirdi!
Maçın kırılma anlarından biri de Vesely’nin, Webster’a yaptırdığı gereksiz faul oldu. Vesely, Webster’a kolunu takıp faul almaya çalışırken, Melih bomboş üçlük bulmuş, ama bu kez isabeti de bulmuştu. Ama tam şu atarken Vesely faul almayı başardı, fakat üçlük güme gitti. Sürekli bu işlerle uğraşan Vesely’nin bu hareketi takıma Ankara’da kupa getirmişti ama İstanbul’da derbi kaybettirdi.









































