Klas kalıcıdır

Aslında her şey 2012’de başladı. Dortmund’da oynadığı iki muhteşem sezonun ardından 16 milyon Euro’ya Manchester United’a transfer olan Shinji Kagawa, iki yılda 57 maça çıkıp, 6 gol, 10 asistle oynasa da, Dortmund günlerindeki o her şeyi kolayca yapıyormuş, attığı goller, verdiği paslar dünyanın en normal eylemleriymiş gibi gösteren Kagawa değildi. Çareyi Dortmund’a dönerek bulan Kagawa, onu zamanında Japonya’dan Almanya’ya getiren Jürgen Klopp ile tekrar bir ivme yakaladı. Eskisi kadar etkili olmasa da, klas futboluyla taraftarları büyülemeyi başarıyordu her defasında. Adına şarkılar besteleyen Dortmund taraftarı, Japon oyuncunun müthiş paslarına hayran kalıyordu...

Bir maestro aldılar

Ancak 2017’de Monaco maçı öncesi takım otobüsüne yapılan bombalı saldırıyla başlayan düşüşten nasibini tüm takım alırken, Kagawa da takımla birlikte istenilen formu bir türlü yakalayamadı. Bu da yetmiyormuş gibi geçen yılın Şubat ayında yaşadığı ayak bileği sakatlığı nedeniyle uzun süre forma giyemedi ve sağlığına kavuştuğunda Dortmund’a çoktan yeni bir teknik direktör, yeni oyuncular ve yeni bir sistem gelmişti bile. Bu sistemin içinde kendine yer bulamayan, değişimin kurbanı olan Kagawa, Dortmund’dan ayrılma kararı aldı. “Onu böyle görmek kalbimizi acıtıyor” diyen Dortmund’un sportif direktörü Sebastian Kehl, emektar oyuncuya gerekli kolaylığı sağlayacaklarını söyledi. Kagawa’nın bıraktığı müthiş işler, ona uygun şartlarda Beşiktaş’a transfer olmayı sağladı. Form geçici, klas kalıcıdır diyerek, Beşiktaş’ın bir maestro transfer ettiğini söyleyebilirim.