MENÜ

Ya devam eder ya tamamen gider

Abone Ol Google News

Fenerbahçe, Erol Bulut’la geçen dönemi hayal kırıklığı içinde noktaladı. Söylenecek, eleştirilecek çok fazla konu var ama bu eleştirileri sadece Erol Bulut üzerinden yapmak da bana göre haksızlık olur. Yine de Erol Bulut’tan başlayayım. Tarihinin en hareketli transfer dönemini, üstelik ekonomik sıkıntıların ve pandeminin etkilerine rağmen geçiren Fenerbahçe, kendi takımlarında parlak sezon geçiren bir çok oyuncu transfer etti.

Haberin Devamı

Oyun kalitesi düşüktü

Fakat Erol Bulut’un bu oyuncuları iyi bir takım yaratmak bir yana dursun oynatmak istediği oyun tarzına inandıramadığı bir gerçek. Derbi galibiyeti alamayan, kendi sahasında kolay mağlup olan, kazanırken bile zaman zaman oyun kalitesi düşük kalan Fenerbahçe’de değeri yükselen oyuncu bulmak da bu dönemde mümkün olmadı. Bunların üstüne Erol Bulut’un maç sonu açıklamalarında futboldan çok kulüp menfaatleri doğrultusunda yaptığı açıklamaların takımının oynadığı futbol tariflerinin önüne geçmesi de dikkat çekiciydi.

Bu şartalrı kabul etti

Aslında Erol Bulut’un bugün geldiği noktaya kadar takımla ilgili kararları özgür ve güçlü şekilde alabildiğine inanmasam da bu şartları kabul eden de kendisiydi. Kimlerle çalışacağını ve ortamı bilerek aldığı bu görevde yaptığı ya da yapmak zorunda kaldığı seçimler kaliteli bir oyuncu grubu olmasına rağmen istikrasız, keyifsiz bir görüntü ortaya çıkardı.

Haberin Devamı

Avantajı oyuncularla ilişkisi

Son olarak, bizim ülkemizde futbol şubesi sorumlusu ile çalışmak gibi bir projeniz varsa, kafasında teknik direktörlük yapmak olan kişi doğru seçim olmuyor. Erol Bulut için biten hikaye Emre Belözoğlu için başlıyor ama önemli farklarla. Kalan süreçte Emre Belözoğlu hiç tecrübesi olmadığı teknik direktörlük görevinde oyuncularla ilişkilerini avantaja çevirip, güçlü, kazanan bir takım ortaya çıkarırsa yönetimin hoca aramasına gerek kalmaz. Ama eğer işler kötü giderse yeni gelecek hocanın bir sportif direktörle çalışmak istemeyeceğine de eminim.

YORUM YAZ