UEFA…

Sahtekarlar orada,
Hırsızlar,
Çalanlar,
Yolsuzluk yapanlar,
Para aklama derdinde olanlar,
Ben değil ABD-Fransa-İsviçre yargıları söylüyor.

2016 Fransa alsın diye Platini’nin neler yaptığını bilmeyen var mı?
Katar 2022 planlarında ne dolaplar döndüğünü bilmeyen?
2018 Rusya için verilen kararın altında yer alan gerekçeler konusunda yaşananları bilmeyen?
2020 adayı olduk, ülke yoktu aday olan UEFA türetti…Bunu bilmeyen?
Ve şimdi 2024 için Almanya-Türkiye yarışı için yeni kriterler…
Ve sanki o kriterler asla bizde olamaz tavrı ile yaklaşım,
Olmayacak düşselliği,
Nereden biliyorsunuz UEFA yetkilisi,
Ne zamandır siyasetin suflörü olduğunuzu biliyorduk da,
Tetikcilik yeni işiniz mi?

Nasıl mı?
UEFA 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ev sahibine karar verirken bu ülkelerdeki insan hakları kriterlerinin de uygunluğunun değerlendirileceğini aday ülkeler Türkiye ve Almanya'ya bildirdi. Skysports bu kararın ardından Euro 2024'ün Almanya'ya verileceğini iddia etti.
Bu bugün yansıyan bir haber…

Yeni kriter ne ?
UEFA'nın Euro 2024 için adaylık başvurusu yapan Almanya ve Türkiye'ye Birleşmiş Milletler sözleşmesindeki insan hakları kriterlerini yerine getirmesinin şart olduğunu bildirdi. Yolsuzluğu engelleyici yasaların da kriterlerin arasında yer aldığı öğrenildi.
Biz aday olduk mu..
Ülke arıyorlar aday olacak,
Kriter koyuyorlar zorlayacak,
Delegeleri sıkıştırıyorlar,
Her türlü pisliği yapıyorlar…
İnsan hakları kriterleri bizim her yerde her zaman savunmamız gereken konu.
UEFA için değil,
Kendimiz için,
Geleceğimiz için,
Daha iyi insan olma olgusu için.

İnsan hakları kriterleri ve değerleri hiçbir UEFA organizasyonundan önemsiz değil,
Hep önde,
Hep olmalı,
Hep yaşanmalı,
Lakin kriter olarak da önümüze konulacak bir yapıya büründürülmemeli.
Spor ve siyaset olgusunun en çirkin yansıması bu.
Nasıl spor ve siyaset iç içe olmamalı naraları attıysak,
İnsanları bu noktada eleştiri okları ile vurduysak,
O zaman UEFA bu tavrı ile ne yapmaya çalışıyor düşünelim;
Siyasi,
AB tavırsallığında,
İlkesiz,
Zorlama edasında,
Köşeye sıkışan dost kedinin pençesi yaklaşımında…
Üzerimize düşen İnsan hakları reformlarımızı yüceltmek adına hamle yapmak,
Üzerimize düşen ülkemizin tüm sınırlarını korumak,
Tehlikeleri unutmamak,
Yaşananları bir daha olmaz diye ötelememek,
Sahip çıkmak,
Bir olmak,
Birlik olmak,
Ülkenin daha iyi yaşam seviyesini bulması adına çok çabalamak,
Ve o gün geldiğinde haykırmak;
Şimdi de biz istemiyoruz…

Geçmişe bakalım kriterleri görelim;
Polonya muhteşem şartlarda ve ev sahipliği yaptı,
Ukrayna’da öyleydi değil mi?
Geçiniz…
Rusya,
Katar,

Ne konumdalar?
Evet onlar FIFA ile aldı organizasyonu ama,
Kriterler neden yarış içinde değişiyor,
Kuralları önceden koyanlar neyden korkarak yeni yaptırımlar uyguluyor?
Ha derseniz 2024 de şartlar daha kötü olacak diye düşünüyor olabilir UEFA diye
O zaman;
Nereden biliyor UEFA olacakları,
Müneccim mi?
Eğer varsa bildiği önce temizlemeli kendi pisliklerini.
Daha içi enkaz dolu bir yapı var.
Ve vermeyecek İse bir şampiyonayı bize dürüst olmalı,
“Vermiyoruz” diyecek yürekte olmalı.
Kıvırtmamalı,
Oynamamalı…
Ve bize düşen görev insan hakları için daha çok çalışmak
Hakkı olan insan olma olgusunu yaşatmak,
Yüceltmek,
UEFA İÇİN DEĞİL,
Gelecek için,
Çünkü her kupadan, her şampiyonlukta, her zaferden daha değerli bir şey var.
VATAN EVLADI OLMAK.
İNSAN GİBİ YAŞAMAK…