Aklım ve vicdanım

Haberin Devamı ›
Gazeteden görevlendirme geldi. Heyecanlandım. Maçın yazısında sende varsın ifadeleri. İlk maç 2-2 . Düşlerimde 1996. Seksi futbol. O yıl bu ifadeyi ilk olarak ortaya atan Hollanda futbolunun efsanesi Gullit’ti. Yorumcuydu BBC ekranlarında ve futbol seksi olmalı diyordu. Oyunun gol kokan arzusunu, pozisyon zenginliğini ve taraftara her an heyecan veren baskıyı anlatıyordu. Taraftar ve oyunun rengini sahada ve kenarda tat veren ögeler olarak anlatıyordu. Bu düşler ile geldim maça. Seksi bir gece olsun diye. SonraÖ Yazı mı? Maç mı? Kanat değişimleri. İlerde basan Fenerbahçe mi? 100 yılı aşan çınarlar mı? Güzide kulüpler mi? Geçiniz. Yazıyı da. Futbolu da. Öfkeye teslim olan anlayışın nesini yazayım. Daha önce çıkan 12 kırmızı kart ve 36 sarı kartın yansımasını mı? Ekranda maçı izlemek isteyen, maça sadece maç için gelen ve taraf olmadan ötesini düşünmeyenin suçu ne? Takımı finale giden oyuncunun, ilk maçı 2-2 tamamlayan futbolcunun suçu ne? Aklım ve vicdanım olayları anlayamıyor.
Gecenin sorusu
Ahlak nedir? Taraf olmak? Saygı? Takıma destek olmanın karşılığı? Futbol nedir?
Maçın starı
Ahlak yoksunu anlayışımız. Öfkenin kavurduğu yüreklerimiz. Takımı yakan taraftarı kim bulacak, 6222 işleyecek mi? İbreti alem için bunun sorumluları en ağır cezayı almalı. Tekrar yazayım. EN AĞIR CEZA AL-MA-LI...
Maçın olayı
Sevdim Beşiktaş taraftarının maç kostümünü. Her biri, Matrix’di. Telefon ile stadı aydınlatan Fenerbahçe taraftarını da sevdim. Ama o kadar. Gerisi için söz biter.
Kısa mesaj
Futbolu yazmak... Hangi futbol? 3-0 hükmen mağlubiyeti getirecek, dünyaya bizi rezil eden futbolun dürbün ile arandığı ÖFKEBOL’u mu? Öfke oyununu mu? Ben bundan sonra Moğolistan Ligi’ni izlemek isterim ama iğrençlikleri değil...