Arama

Popüler aramalar

Sağım solum sobe

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Tümer bakıyor, boş. Alex bakıyor, Carlos bakıyor, boş... İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında olduğu gibi. O maçta Tümer, Anderlecht maçında da Deivid’den beklenen sağ kanadı doldurmak. Solu zorluyorlar, ama rakip de bir noktadan sonra oyunu sağa çeviremediklerini, bindirme yapamadıklarını anlıyor ve kolayca sıkıştırabiliyor. Önder’in o hattın tüm yükünü taşıması mümkün değil, hiçbir futbolcu yapamaz. Çok çabalıyor. Kezman da, Deivid de, Deniz de... Herkes gibi. En sert eleştirileri alıyorlar, tribünler ilk hatalarında yıkıcı uğultulara başlıyor. Oysa mücadele etmemekle, takımdaki problemler yüzünden verimsiz görünmek arasında fark var. Hücum hattındaki sorunlar ve sağ kanattaki istikrarsızlık, Fenerbahçe’nin yapmaya çalıştığı iyi işleri ve diğer takımlarla olan farklılığını ortaya çıkarmasını engelliyor. Sağa kadro içinden çözüm üretilebilir, ileri uca çare bulamadıklarını geçen sezondan beri görüyoruz. Zico futbolcuya güveniyor ve serbestlik tanıyor. Ama hücumda top kaptırıldığında açıklar ve forvetler, nasıl pozisyon almaları gerektiğini şaşırıyorlar. Koşuyorlar, topu almaya çalışıyorlar, işe yaramıyor. Ters bölgelerde yakalanıyorlar. Rakip rahatça kaleye yaklaşıyor. Özellikle kanatlardan. Önlerindeki adamlar doğru savunma hamlelerini yapamadıktan sonra Carlos-Cafu’yu da koysanız kapatılamaz. Fenerbahçe dengeyi sağlamalı. Zico gerekirse kısıtlayıcı olup, çocuğa öğretir gibi net görev tanımları yapmalı. İki maçta rakip sahanın sağ bölgesini ziyaret etmeyi unutan takıma alternatif üretmeli. Tempo yapmalarını engelliyor. Topu tutamadıkça kendi sahalarına çekiliyorlar. Kültürlerine yakışmayan uzun pas zorlamalarına mecbur kalıyorlar. Ama çözümsüz değil. Alex ikinci forvet gibi sahaya çıktığında kafası karışıyor. Onun orta saha ve hatta geride oyuna başlaması, Kezman’a yarenlik etmesinden önemli. Bunları halletmek Carlos’un meziyetlerini üst seviyede kullanmalarını da sağlayacak. Türkiye’de oyunun yönünü değiştirebilecek, dik veya enlemesine paslarla açabilecek beceride futbolcu yok. Daha doğrusu bunu sürekli yapabilen hiçbir isim yok. Carlos işin üstadı.Fenerbahçe 4 yılda Avrupa Kupası’nda oynama karakteri kazanmaya başladı. Duruşları, maç içi psikolojileri değişti. Olumlu yönde. Anderlecht karşısında ise sarsılmış gibiydiler. Kulüp olarak aşama kaydettikçe takımın üstündeki gerginliği artırıyorlar. Hazırlık maçının 10. dakikasında yuhalanan futbolcunun ayakta kalabilmesi bile mucize aslında. Fenerbahçeliler bunu aşmalılar. Takımlarına kafaca yaklaşmalılar. Zira yaptıkları ortalama futbol seyircisi tepkisinden öte bir acımasızlık.