Enerji küpleri

Haberin Devamı ›
Mürekkebin anında donduğu bu havada acaba yetkililer ceza ile seyirciye iyilik mi yaptı? Yok yok, taraftar hep olağan dışı şeylere gebe bir Gençlerbirliği maçını niye kaçırmak istesin ki? Hem futbolu sevmemiz için çaba gösterilse soğuk havada, dağ başının bekçisi Olimpiyat Stadı’na sürülen kupa maçı gündüze alınırdı. Fenerbahçe şöyle gerine gerine sahasından çıktığında dakika 5:43 idi. Ümit’in koşu yaparak pozisyon yarattığı ilk an ise 22:00. Erhan, Draman, Eren orta saha ve forvetlerinin omuz verişiyle Fenerbahçe kanatlarını yerlerine yapıştırınca, Ümit ve özellikle Serkan’ın işi pek kolay olmadı. Olcan ve Mehmet’in savunma eksikleriyle hele. Gençlerbirliği’nde stoperler hariç herkes hem rakibi durdurdu hem hücumun parçası olmaya uğraştı. Karıncaların yuvalarına erzak taşıyışlarını hızlandırılmış olarak veren bir belgesel gibiydi. Kırmızı karıncaların bu iştahına şaşan çubuklular, ellerindekini vermemekte ısrar ettiler. İlk yarıda iki pozisyon dışında altı pasa sokmadılar. Gençlerbirliği’nin sorunu da bu: Hızlı oynayalım, basalım, son pasımız golü koklamasa da olur. Ama bu oyunu kaç dakika kabul ettirebilirler ki? Bu 10 karıncaya topun yolunu gösterecek biri lazım. Çabalarını anlamlı kılacak bir hücum akılcılığı. Fenerbahçe büyülü Semih’in kaçırdığı pozisyonlarla aslında işi koparabilirdi. Can’ın 1-1 sonrası açık alanda tereddütleri ve yanlış pozisyon alışlarına rağmen ”Kim daha fazla hata yapacak?” yarışmasında Traore’nin büyük üstünlüğü vardı. Son noktayı Semih koydu. Ama daha bu iki takımın yazılacak çok hikâyesi olacak.