Arama

Popüler aramalar

7x24 = 0

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Malum “olağanüstü” bir olay gerçekleştiğinde haber kanallarının doğal akışları bozulur. Masalar kurulur. Okumuş, araştırmalar yapmış otoriteler 7x24 tartışır. Mevzunun ciğerini sökerler. Yetmez, derisini yüzerler. Konuşulmadık şey kalmaz. Halkın ne düşündüğü dışında.
Ama 12+13+2 için o yayın akışı bozulmaz.
10 günde Malezya’nın siyasi-ekonomik-doğal kaynaklar haritasını çıkaracak noktaya getirirler bizi, ama 12+13+2 konuşulmaz.
Ya da geçmişteki yüzbinler...
Nasılsa çıkıp (Moldova olmadıysa) Yunanistan’ı yenersin siyah forma ve bantlarla, tam sayfa manşet resmi basarsın, rahatlatırsın kendini.
10. yıl marşını söylersin biter. İki bayrak sallarsın biter.
Boyalı gazeteler ve boyalı televizyonlar iki tane klip hazırlar, iki ağlayan babasız evladı gösterir, kurtarır kendisini.
1938’lerden beri dış politikadaki hiçliğini iki şovla duzeltirsin. Haydi evine. Gerek yok 7x24’e. Ne derdimizi çözmüş ki zaten!
Bakan Mehmet Ali Şahin 2 yıl, 7x24 konuşmuş futbolda şiddet hakkında (ama sadece şiddet olduğunda) ve yolsuzluk hakkında, neye yaramış? 2000’lerin derin federasyonu 2005’te geri dönmüş. Geri döndürüp şimdi cephe alanlar, D Smart’ın 80 milyonluk fazla banknotunu paylaşınca yine unutmayacak mı Ulusoy’u? Ya da ligde puanlar cebe girince. Ya da Yunanistan’ı yenince, dayanabilir mi duygusal milletim ve medyam gözleri dolan, “Şükürler olsun” diye elini göğe kaldıran Ulusoy’un içtenliğine!
Biz 7x24’ü basın nasıl isterse öyle yaşarız. Ne tuhaftır ki, onlara isyan ettiğimizi gösterdiğimiz tek yer sandıktır. Tek eylem de oy pusulası atmak.
Biz, Türk futbolunu basın nasıl isterse öyle konuşuruz. Bize sunduğu paketlere inanmak, sahada gördüklerimizden, kendi bilgi ve zekamızdan önce gelir. Cepheler yaratır, saflar tutarlar. İyiyi kötü, kötüyü boyun eğilmesi gereken güç yaparlar. Kendimizi onların fikirlerine mahkum ederiz. Gördüklerimizi doğrulaması için zamanında art niyetli bulduğumuz eski hakemlerin ağzının içine bakarız. Oysa onların bir hafta önceki fikirlerini satabileceklerini bile bile.
Sembollerle avunan, sembollerle yaşayanlarız.
“Tehlike unutmakta yatar. Ancak unutmak sadece ölüleri etkilemez. Eğer zafer onun olursa, dünün külleri yarına yönelik umutlarımızın da üzerini örtecektir” demiş birisi. Güzel sözleri söylemek yetmez. Okumak da. Ama bulunsun kafamızın köşesinde. Gerçekler mi? Gerçekler 12+13+2’de saklı. 12+13+2 mezarda. Medyanın bize sunduğunda veya siyah formalarda değil. Kazmaya cesaretiniz var mı?