Böyle olacaksa 'MHK'ya gerek yok!

Ben yavaş yavaş ipin ucunun kaçtığını düşünenlerdenim. Galatasaray maçına Mete Kalkavan atamasını eleştiriyorum. Hem ortamı germeye hem hakem camiasını tartışılır kılmaya hem de maçı yönetecek hakemi zorda bırakmaya gerek olmadığı fikrindeyim. İşler yolunda giderken problem yok da aksini de düşünmek lazım.
Haberin Devamı ›
'Seçiçi' bir baş kaldırış mı?
Bu tarz atamalarla ilgili aklıma takılan sorular var: Açıklama yapan kulübe aynı hakemi verme durumu neden belirli takımlar için uygulanıyor? Yakın zamanda Kasımpaşa Serkan Tokat, Gençlerbirliği Suat Arslanboğa, Erzurumspor Ali Palabıyık ile ilgili yazılı açıklamalar yaptılar. İlk etapta hatırladıklarım bunlar. Neden tüm kulüplere eşit yaklaşılmıyor? Gerginlik belirli kulüpler için mi geçerli? Yani 'seçici' bir baş kaldırış mı var?
İnisiyatifini teslim etti
MHK bu uygulamayı, “Benim işime kimse karışamaz, istediğim hakemi istediğim maça veririm, inisiyatif bende!” demek için yapmıyor mu? O halde bu iş böyle sürüp gittikçe, inisiyatif yine başka bir mekanizmaya geçmiş olmuyor mu? Normal şartlarda bu açıklamalar olmasaydı; Kasımpaşa-Beşiktaş maçına Halil Umut Meler, Antalyaspor-Galatasaray maçına da Mete Kalkavan çıkamayacak, başka hakemler atanacaktı. O zaman “İnisiyatif bende!” demeye çalışan MHK, bu yolla yine inisiyatifini başka bir güce teslim etmiş olmuyor mu?
Haberin Devamı ›
Genç hakemler ümit vermiyor
MHK’nın görevi, en uygun ismi bulup en uygun maça atamak değil mi? Atamanın bir prensibi olmasaydı, MHK’ya ne gerek var ki? TFF’de bir memur bu iş için görevlendirilir ve haftalık sıradan 10 hakem 10 maça yazılırdı. Son bir paragraf da Beşiktaş’ın maçındaki Çakır için... “MHK dümeni tecrübelilere kırdı demiştim!” öyle de devam ediyor, risk alamıyor, çünkü MHK’nın daha önce sahaya sürdüğü gençler ümit vermiyor.