Arama

Popüler aramalar

Krizden zirveye

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Rize’de savunmacıydı Fenerbahçe, dün ise hücumcu. Mehmet Topal ile Emre’ye teslim edilmiş orta saha, Diego, Kuyt, Sow, Emenike ile rakibe baskı yapacak, golü zorlayacak bir sistem. Zaten Gaziantep tempoyu düşürmek için öylesine ağır hareket ediyordu ki, konuğunun ekmeğine yağ sürüyordu. Çünkü Fenerbahçe gol ağlarını sabırla örüyordu. Emenike’nin golü bu sabrın meyvesi oldu, adeta geliyorum dedi.

Ancak bu kadar hücum kafası, defansif riskleri de getirdi. Antep’in ilk 20 dakikada kaçırdığı iki yüzde yüz gol, geri dönüş zaafiyetiydi Fener için... Yani Diego hatta Kuyt lüks gelmeye başladı konuk takıma... Forvet ile savunma arasındaki derin boşluklarla iştahı kabaran Gaziantep’in 5-6 pozisyondan sonra beraberlik sayısını bulamaması şanssızlıktı. Garip bir ilk yarıydı. Antrenman havasında. Ama Fenerbahçe’ye uyarılarla dolu...

Selçuk-Diego değişimiyle ikinci 45’e başlamak elzemdi. Yani uyarı yerini bulmuştu. Direnç arttı. Antep 10 dakikalık baskının ardından durdu. Caner’li sol kanat kusursuz işleyince usta ayaklar şov yaptı. Ev sahibinin ailece hücuma çıkışı da maçın kaderini tayin etti.

Fenerbahçe’nin başlangıç sistemi doğruydu. Ancak gol sonrası Diego ile Kuyt’ın defansif zaafları kriz çıkardı. Bu bölümde gol gelseydi, kriz büyüyecekti. Oyuncu değişimi için dakika sınırı olmadığına göre (!) Selçuk ile ilk yarıdaki sıkıntı önlenebilirdi.

Yine de böylesine zorlu deplasmanda alınan skor doğrusu müthiş... Tıpkı Sow’un parmak ısırtan futbolu ve Emre’nin harika dönüşü gibi...

Aslında “Toprak atma meleğime” diye bağıran bir babanın acısına, dinmeyen gözyaşlarımız eşlik ederken, futboldaki gerilim ve mücadele ne kadar da sıradan geliyor insana... ÖZgeCAN’ımızı koruyamıyoruz ki, binlercesi gibi... Alçak beyinleri yok edemiyoruz ki, binlercesi gibi... Futbolda üç puan alsan ne olur, almasan ne olur diyesi geliyor beyinlerin.. Ama hayat devam etmeli inadına, çürümüş zihinlere meydan okurcasına... Çünkü biz kazanacağız sonunda...