MENÜ

Kimlik bunalımı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Aslında bunu öngören Gençerbirliği Fenerbahçe’nin sağ kanadını kilitleme üzerine kurduğu taktiğiyle rakibini ortaya itiyordu. Caner’in (3 sarı kartlı diye Beşiktaş maçı için kenarda tutuldu. Sonra niye girdi, şaşırtıcı) yokluğuyla derin maç eksikliği çok belli olan Hasan’ın bölgesi zaten verimsizdi. Sağlık kurulundan şartlı taburcu olan Emre’nin maç başındaki sakatık sinyali orta sahayı da etkileyince ilk 45’te Fenerbahçe rakip kaleye şut bile atamadı. Devrenin özeti; baskı kuramayan, ısıramayan, pas yüzdesini istikrara oturtamayan, idman temposu ile skor kovalamaya çalışan Fenerbahçe’ye karşılık Anadolu takımı kimliğiyle “1 puan yeter” bilincine sahip Gençler’in keyifsiz mücadelesiydi. Fenerbahçe soyunma odasında bu eksiklikleri konuşmuş olmalıydı ki, Emre’nin penaltı golüne kadar tempoyu hatırladı. Sow, Alper, Kuyt, Meireles kimlik değiştirdi, baskı başladı. Ama yine de devamlılıkta sorun vardı. Gençlerbirliği de, defansı bırakınca oyuna zevk geldi. Üstelik pozisyon bulan ev sahibi farkı artıramayınca konuk takım cesaretlendi. Beraberlik golü de bu panik anlarında geldi. Sow- Emenike değişiminde homurtular yükselmişti ki, Emenike’nin bulduğu penaltı adeta İsmail Kartal’ı ipten aldı. Bu galibiyete rağmen Fenerbahçe’de bir “kimlik bunalım” olduğu çok açık. Kocaman’ın temkinli oyununu mu oynasa, Yanal’ın paslı taktiğini mi benimsese... İşte bu kararsızlık Fener’i etkiliyor ve futbolunu geriye götürüyor. Beşiktaş derbisi öncesi de büyük tehlikeleri şimdiden işaretliyor. Yankaya’nın verdiği iki penaltı da doğruydu. Ama kart çekimserliği başına iş açabilirdi.

YORUM YAZ